8. Sınıf Hz. Muhammed’in (s.a.v.) Davasındaki Cesaret ve Kararlılığı Konu Anlatımı
Bu yazımızda sizlere LGS Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi konusu olan aynı zamanda 8. sınıf konuları arasında yer alan Hz. Muhammed’in (s.a.v.) Davasındaki Cesaret ve Kararlılığı hakkında bilgilendireceğiz.
Hz. Muhammed’in (s.a.v.) Davasındaki Cesaret ve Kararlılığı
Peygamberimizin öne çıkan özelliklerinden biri de çok cesur olmasıdır. Çünkü tebliğ görevini yerine getirirken her türlü baskı, eziyet ve tehdite karşı cesaretle karşı koymuştur. Hiçbir zaman davasından vazgeçmemiştir. Hiçbir baskıya boyun eğmemiştir. Allah’tan başka kimseden bir an olsun korkmamıştır.
Özellikle Mekke döneminde müşriklerin tehditlerine hiçbir zaman kulak asmamış ve yoluna cesaretle devam etmiştir. Hicret edeceği gece onu öldürmek istemişler yine de korkmamıştır. Hicret yolculuğunda Sevr Mağarasına sığındıklarında, Hz. Ebu Bekir’i: “…Üzülme! Allah bizimle beraberdir…” sözleriyle teselli etmiş ve hiçbir korku emaresi göstermemiştir.
Uhut Savaşı’nda dişi kırılmasına rağmen cesaretiyle dağılma noktasına gelen İslam ordusunu tekrar toparlamıştır.
Dünyaya imtihan için gönderilen insanoğlu çeşitli maddi ve manevi sıkıntılarla karşılaşmaktadır. İnsanoğluna düşen başına gelen bu sıkıntılara sabır göstermesidir. Sabır gösteren bir kişi aynı zamanda kararlı bir duruş da sergilemiş olur. Sabır ve kararlılığı şu şekilde tanımlayabiliriz: “Başa gelen sıkıntılara veya olaylara isyan etmeden katlanma ve dayanma gücüdür. Ya da hedeflen bir iş yapılırken karşılaşılan olumsuzluklara katlanma ve yolundan, hedefinden dönemeden kararlı bir şekilde durmadır.
Peygamberimiz hayatı boyunca maddi ve manevi bir çok sıkıntıyla karşılaşmış ancak hepsine sabırla ve kararlılıkla karşılık vermiştir. Hiçbir zaman isyan etmemiştir. Başına gelen sıkıntıların büyüklüğünü bir hadislerinde şu şekilde ifade etmiştir: “Bana Allah yolunda hiç kimsenin yaşamadığı kadar büyük bir korku yaşatıldı. Yine bana Allah yolunda hiç kimsenin çekmediği kadar eziyet çektirildi.Öy|e otuz gün ve gece geçirdim ki benim ve Bilal’ın yanında yiyecek hiç bir şey kalmamıştı.” 0, başka bir hadislerinde de “Sabır, imanın yarısıdır.” buyurarak sabretmenin inanan gönüller için ne kadar önemli olduğunu vurgulamıştır.
Kendisi sabrettiği gibi Müslümanlarında başlarına gelen sıkıntılara sabretmeleri ve kararlı bir duruş sergilemeleri gerektiğini söylemiştir. 0, “Hiç kimseye sabırdan daha hayırlı ve iyi bir özellik verilmemiştir.” diyerek sabır göstermenin ve kararlı bir duruş sergilemenin inananlar için olmazsa olmaz bir özellik olduğunu ifade etmiştir.
Peygamberimiz, “…Sabredenlere ödülleri hesapsız verilecektir.” (Zümer Suresi, 10. ayet) ayetini kendine rehber edinmiş ve hep başına gelenlere sabretmiştir. Davasından asla vazgeçmeyerek herkese örnek olacak kararlı bir duruş sergilemiştir. Onun hayatını incelediğimizde onlarca sabır ve kararlı duruş örneğine ulaşabiliriz.
Bunlardan birkaçını şu şekilde sıralayabiliriz:
- Kızı Fatıma dışındaki bütün çocuklarının acısını yaşamış ancak hep sabretmiştir.
- Mekke döneminde üç yıl boyunca müşrikler tarafından boykota tabi tutulmuş ancak yine de sabretmiş ve davasından, yolundan vazgeçmeyerek ne kadar kararlı olduğunu herkese göstermiştir.
- Daha doğmadan yetim kalmış, çok küçük yaşlarda da annesini kaybederek öksüz kalmış yine de sabretmiştir.
- Doğup büyüdüğü kutlu şehir olan Mekke’den hicret etmek zorunda kalmış yinede sabretmiş ve kararlılığından taviz vermeyerek davasından vazgeçmemiştir.
- Taif gibi tebliğ için gittiği bir çok yerden kovulmuş, eziyete uğramış yine de sabretmiş ve kararlı bir duruş sergileyerek tebliğden vazgeçmemiştir.
sagol
Çok güzel kafamda bir sürü şey var Dı ve hepsi nın cevabını buldum