9. Sınıf Coğrafya Biliminin Geçmişten Günümüze Gelişimi Konu Anlatımı
Coğrafya, insanlık tarihi kadar eski bir bilimdir. İnsanlar ilk çağlardan itibaren çevrelerini tanıma, yön bulma, yerleşim alanı seçme ve doğal kaynaklardan yararlanma ihtiyacı duymuştur. Bu ihtiyaçlar, coğrafi bilgi birikiminin temellerini atmıştır.
Zamanla gözlemler, deneyimler ve keşiflerle gelişen coğrafya bilgisi; harita çizimleriyle, seyahatlerle ve bilimsel çalışmalarla sistemli hâle gelmiştir. İlk çağ filozoflarından günümüzün modern bilim insanlarına kadar birçok düşünür coğrafya biliminin gelişimine katkı sağlamıştır.
Bu konuda; coğrafyanın tarihsel gelişimini, farklı dönemlerde nasıl şekillendiğini, önemli coğrafyacılara ve onların katkılarına yakından bakacağız.
Böylece coğrafyanın bir yolculuk bilimi olduğu kadar, bilgiye ulaşma ve anlamlandırma süreci olduğunu da göreceğiz.
Coğrafya Biliminin Geçmişten Günümüze Gelişimi
İlk Çağ’da Coğrafya
Genel Özellikler:
- Coğrafya biliminin temelleri İlk Çağ’da atılmıştır.
- Bu dönemde coğrafi bilgiler gözleme, deneyime ve seyahatlere dayanır.
- Amaç genellikle yer-yön bulmak, ticaret yollarını öğrenmek, yerleşim alanı seçmek ve doğal çevreyi tanımak olmuştur.
- Coğrafya, bu dönemde felsefenin bir parçası olarak görülmüştür.
Önemli Bilim İnsanları ve Katkıları:
Thales (M.Ö. 600’ler – İyonya)
- Coğrafyayı ilk defa sistemli olarak inceleyen düşünürlerden biridir.
- Dünya’nın şekli ve suyun önemi hakkında fikirler ileri sürmüştür.
Herodot (M.Ö. 484-425)
- Tarihin babası olarak bilinir, ancak eserlerinde coğrafi bilgiler de verir.
- Gezdiği yerleri anlatmış, kültürel ve fiziksel çevre hakkında bilgi vermiştir.
Hekataios (M.Ö. 500’ler)
- İlk dünya haritalarından birini çizmiştir.
- Yaşadığı yerin çevresini betimlemiştir.
Aristoteles (M.Ö. 384-322)
- Dünya’nın yuvarlak olduğunu savunmuştur.
- İklim kuşakları üzerine düşünceler geliştirmiştir.
Eratosthenes (M.Ö. 276-194)
- “Coğrafya” kelimesini ilk kullanan kişidir.
- Dünya’nın çevresini oldukça yakın bir şekilde hesaplamıştır.
- Harita çizimi ve koordinat sistemleriyle ilgilenmiştir.
Strabon (M.Ö. 64 – M.S. 21)
- “Geographika” adlı 17 ciltlik eseriyle tanınır.
- Yer şekilleri, iklimler, ülkeler ve kültürler hakkında bilgi verir.
İlk Çağ’da coğrafya, gözleme ve seyahate dayalıdır. Haritalar basit ve semboliktir. Coğrafya; felsefe, tarih ve keşiflerle iç içe gelişmiştir.
Orta Çağ’da Coğrafya
Genel Özellikler:
- Orta Çağ (MS 5. yüzyıl – 15. yüzyıl), coğrafyanın gelişiminin durağanlaştığı bir dönemdir.
- Avrupa’da kilisenin baskısı, bilimsel düşüncenin gelişmesini yavaşlatmıştır. Bu nedenle coğrafya da uzun süre dinsel bakış açısı ile ele alınmıştır.
- Ancak İslam dünyasında coğrafya bu dönemde önemli ilerlemeler kaydetmiştir.
Avrupa’da Coğrafya:
- Coğrafya, dini inançlara göre şekillenmiştir.
- Dünya düz sanılmış, merkezde Kudüs’ün yer aldığı haritalar çizilmiştir.
- Haritalar çoğunlukla sembolik ve hayalî özellikler taşımıştır.
- Bilimsel araştırma neredeyse yapılmamıştır.
İslam Dünyasında Coğrafya:
Orta Çağ boyunca İslam dünyasında bilim gelişmeye devam etmiş, coğrafya da bu gelişmeden nasibini almıştır.
Bilim İnsanları ve Katkıları
Biruni: Yerçekimi, meridyen yay uzunluğu ve yeryüzü şekilleri üzerine çalışmalar yapmıştır.
İdrisi: Detaylı ve gerçekçi haritalar çizmiştir. Dünya haritası büyük ilgi görmüştür.
İbn Battuta: Çok sayıda ülke gezmiş ve gözlemlerini yazıya dökmüştür. Seyahatnamesi önemli bir coğrafi kaynaktır.
İbn Haldun: İnsan-toplum-coğrafya ilişkisi üzerine fikirler ortaya koymuştur. Beşerî coğrafyanın temellerini atmıştır.
Yeni Çağ’da Coğrafya
Genel Özellikler:
- Yeni Çağ (15. yüzyıl sonları – 18. yüzyıl başları), coğrafi keşiflerin hız kazandığı ve coğrafya biliminin geliştiği bir dönemdir.
- Bu çağda pusulanın kullanılması, gemicilik bilgisinin ilerlemesi ve keşiflerin artması coğrafya bilgisinin yayılmasını sağlamıştır.
- İnsanlar artık yalnızca çevrelerini değil, okyanus ötesi toprakları da tanımaya başlamıştır.
- Haritacılık büyük gelişme göstermiştir.
Coğrafi Keşifler ve Etkileri:
- Kristof Kolomb: 1492’de Amerika kıtasını keşfetti (Asya sanmıştı).
- Macellan ve Del Cano: Dünyanın çevresini dolaşarak Dünya’nın yuvarlaklığı fikrini kanıtladılar.
- Vasco da Gama: Ümit Burnu’nu geçerek Hindistan’a ulaştı.
- Bu keşifler sayesinde:
- Yeni kıtalar ve okyanuslar keşfedildi.
- Ticaret yolları değişti.
- Dünya haritaları daha doğru hâle geldi.
- Coğrafi bilgiler zenginleşti.
Haritacılıktaki Gelişmeler:
- Gerardus Mercator, geliştirdiği harita projeksiyon sistemiyle denizcilerin yön bulmasını kolaylaştırdı.
- Atlaslar oluşturulmaya başlandı.
- Coğrafya artık sadece gözleme değil, ölçme ve hesaplamalara da dayanır hâle geldi.
Yeni Çağ, keşiflerin, haritacılığın ve coğrafi bilginin hızla geliştiği bir dönemdir. Dünya daha iyi tanınmış, coğrafya daha bilimsel hâle gelmiştir.
Yakın Çağ’da Coğrafya
Genel Özellikler:
- Yakın Çağ (18. yüzyıl – 20. yüzyıl), Bilimsel Devrim ve Sanayi Devrimi gibi gelişmelerin etkisiyle coğrafya biliminin sistemli ve bilimsel temellere oturduğu bir dönemdir.
- Bu çağda coğrafya artık yalnızca gözleme ve betimlemeye değil, ölçmeye, analiz etmeye ve açıklamaya da dayanmaya başlamıştır.
- Coğrafya, bu dönemde bağımsız bir bilim dalı hâline gelmiştir.
Coğrafyanın Sistematik Hale Gelmesi:
- Coğrafya, sadece harita çizmek ya da yer tanıtmak değil; doğa-insan ilişkisini inceleyen bir bilim olarak ele alınmaya başlamıştır.
- Alanlar arası ilişki artmış, coğrafya fizikî ve beşerî olarak iki ana dala ayrılmıştır.
Bilim ve Teknolojideki Gelişmeler:
- Sanayi Devrimi ile birlikte ulaşım, haberleşme ve ölçüm araçları gelişti.
- Harita yapımı, iklim ölçümleri ve yeryüzü gözlemleri daha hassas hâle geldi.
- Jeoloji, meteoroloji, biyoloji gibi bilimlerle iş birliği arttı.
Önemli Coğrafyacılar:
Alexander von Humboldt
- Modern coğrafyanın kurucularından biri kabul edilir.
- Fizikî coğrafya ve doğa sistemleri üzerine çalışmalarıyla tanınır.
Carl Ritter
- Coğrafyayı beşerî yönüyle ele alarak insan-doğa ilişkisi üzerinde durmuştur.
- Coğrafyanın eğitimde sistemli şekilde öğretilmesini savunmuştur.
- Bu iki bilim insanı sayesinde modern coğrafya temelleri atılmıştır.
Yakın Çağ’da coğrafya, bilimsel yöntemlerle gelişen, sistematik hâle gelen ve insan-doğa ilişkisini derinlemesine inceleyen bir bilim dalı olmuştur.