Tanzimat Dönemi Şiir Konu Anlatımı
Merhaba arkadaşlar size bu yazımızda Türk Dili ve Edebiyatı Konuları hakkında bilgi vereceğiz. Yazımızı okuyarak bilgi sahibi olabilirsiniz. Tanzimat Dönemi Şiir sorusunun cevabı aşağıda sizleri bekliyor…
Tanzimat Dönemi Şiir
Tanzimat şiir alanında birçok yenilik yapılmıştır. Batı edebiyatından şiir çevirileri yapılmıştır. 1859 ila 1901 yılları arasında Fransız edebiyatından 700’ün üzerinde şiir çevirisi yapılmıştır. Şinasi’nin 1859’da yayımladığı “Tercüme—i
Manzume” adlı eser ilk çeviri şiirleri içerir.
Tanzimat Edebiyatı Birinci Dönem Özellikleri
» Divan edebiyatını eleştirmelerine rağmen onun etkisinden kurtulamamışlardır.Aruz ölçüsünü ve eski nazım şekillerini kullanmışlardır.
» Hece ölçüsüyle birkaç şiir yazılmıştır.(Ziya Paşa’nın türküleri)
» Nazım birimi olarak genellikle beyit kullanılmıştır.
» Divan şiirindeki göz için uyak anlayışı devam etmiştir.
» Divan şiirindeki gazel, kaside, murabba, muhammes gibi nazım biçimleri kullanılmaya devam edilmiştir.
» Vatan millet, hak adalet, özgürlük gibi kavramlar ilk defa bu dönemde kullanılmaya başlanmıştır.
» Batılı anlamda ilk eserler bu dönemde verilmeye başlanmıştır.
» Toplum için sanat anlayışıyla eserler kaleme alınmıştır.
» Dilin sadeleşmesi gerektiğini söylemişler ancak pek başarılı olamamışlardır.
Şiirde konu bütünlüğüne önem vermişlerdir. Yani bir şiirin başından sonuna kadar aynı konuyu işlemişlerdir.
» Kasidenin nesib, fahriye, tegazzül gibi klasik bölümleri kaldırılmıştır.
Birinci Dönem Sanatçıları
İbrahim Şinasi (1826-1871)
» Batı edebiyatı yolunda ilk eser veren sanatçıdır.
» Tanzimat edebiyatında birçok yeniliğin öncüsü olmuştur.
» Dilin sadeleşmesi için çok uğraş verdi, eserlerini halkın anlayabileceği sade ve anlaşılır bir dille yazdı.
» Klasisizm akımından etkilenmiştir.
» Şiirlerini aruz ölçüsüyle yazmıştır.
» Şiirlerinde konu bütünlüğüne önem verdi. Bir şiirde baştan sona aynı konuyu ele aldı.
» Divan edebiyatı nesrini yıkmıştır. Divan nesrinin uzun cümlelerini kısaltmış, mazmunların ve söz sanatlarının yerine düşünceleri ön plana çıkartmıştır.
» Şiirlerinde “akıl”, “kanun”, “hak”,”adalet”, “millet”, “devlet”, “medeniyet”, “reis-i cumhur” gibi o güne kadar şiirlerde pek rastlanmayan kelime ve kavramlar yer almıştır.
» Şinasi roman ve öykü alanında şiir yazmamıştır.
» Toplum için sanat anlayışını benimsemiştir.
Eserleri: Tercüme-i Manzume, Müntehabat-ı Eş’âr.
Ziya Paşa (1825-1880)
» Düşünceleriyle yenilikçi yaşantısı ve yapıtlarıyla eskiye bağlı bir sanatçıdır.
» Türk edebiyatında hicivleri ile ön plana çıkmıştır.
» Biçimce eski içerikçe yeni olmaya gayret göstermiştir.
» Sade dili savunmuş, beğenmiş ancak genellikle Arapça, Farsça tamlamalarla yüklü bir dil kullanmıştır.
» Şiir ve İnşa makalesinde hece ölçüsünü överken Harabat antolojisinde Divan edebiyatını övmüştür.
» Aşk,sevgili, mücadele, adaletsizlik, karamsar ve kötümser dünya görüşü, bürokrasi eleştirisi, devlete doğrulukla hizmet edilmesi gibi konularda şiir yazmıştır.
» Türk edebiyatının ilk antolojisi sayılan “Harabat” adlı eseri yazmıştır.
Eserleri: Zafername, Eş’ar-ı Ziya, Defter-i Amal, Terkib-i Bent, Terc-i Bent.
Namık Kemal(1840-1888)
» Sanat hayatına Divan şiiri tarzında şiirler yazarak başlamıştır.19. yy Divan şiiri temsilcisi Leskofçalı Galip’ten etkilenmiştir.
» İlk manzumelerinde Eşref Paşa’nın kendisine verdiği Namık mahlasını kullanmıştır.
» Şinasi ile tanıştıktan sonra Divan şiirinden uzaklaşarak Batı şiirine kaymıştır.
» Şinasi ile tanıştıktan sonra şiirlerinde vatan, millet , hürriyet, hak, adalet, kanun gibi temaları işlemiştir.
» Tanzimat edebiyatının en coşkulu şairi olan Namık Kemal, “vatan şairi” unvanıyla anılmaktadır.
» Divan edebiyatı nazım biçimlerini kullanmıştır.
» Eski nazım şekilleriyle(gazel, kaside, murabba…) yeni konuları ele almıştır.
» Toplum için sanat anlayışıyla şiirler yazmıştır.
» “Celal Mukaddimesi”nde Divan edebiyatını eleştirir.
» Namık Kemal’in şiir anlayışı üç farklı dönemde ele alınır:
** İlk dönem şiirleri, biçim ve konu bakımından eskidir.(Gazelleri)
** Biçim bakımından eski konu bakımından yenidir.(Hürriyet Kasidesi)
** Biçim bakımından ve konu bakımından yenidir.Vaveyla, Hilal-i Osmani)
Tanzimat Edebiyatı İkinci Dönem Özellikleri
» Bireysel konulara dönülmüştür.
» Sanat, sanat içindir, görüşü benimsenmiştir.
» Dil oldukça ağırlaştırılmıştır.
» Birinci dönemdeki gibi hece denenmekle birlikte aruz yine egemenliğini sürdürmüştür.
» Birinci dönemde de kullanılan Divan Edebiyatı Nazım biçimleri bırakılmaya başlanmıştır.
» Şiirin konusu genişletilmiş; ölüm,tabiat, karamsarlık, aşk, felsefi düşünceler tema olarak seçilmiştir.
» Sanatçılar, “Güzel olan her şey şiirin konusu olabilir.” anlayışını savunmuşlardır. Bu dönem şiiri Servet-i Fünun şiirine de esin kaynağı olmuştur.
» Şiirlerde genellikle Romantizm akımı kullanılmıştır.
» Parça güzelliği yerine bütün güzelliği esas alınmıştır.
» Kulak için uyak anlayışı hakim olmuştur.
Recaizade Mahmut Ekrem(1847- 1914)
» Muallim Naci ile uzun yıllar süren “eski-yeni” kavgasında yeniyi savunmuştur.
» “Sanat sanat içindir” anlayışını benimsemiştir.
» “Kafiye kulak içindir.” anlayışıyla eserler kaleme almıştır..
» Oğlu Nijat Ekrem’in ve diğer iki çocuğunun ölümü onu bireysel ve hüzünlü eserler vermeye zorlamıştır.
» Fransız romantik şiirin etkisi altında kalmıştır.
» Hece ölçüsüyle de şiirler yazan sanatçı, genellikle aruz ölçüsünü kullanmıştır.
» Aşk, doğa ve ölüm konulu şiirler yazmıştır.
» “Her güzel şey şiirin konusudur.” diyerek şiirin konu zenginliğine katkı yapmıştır.
» Şiirler ilgili görüşlerini ve eleştirilerini “Zemzeme” adlı şiir kitabının ön sözünde, “Takdir-i Elhan” ,”Talim-i Edebiyat” ve “Takrizat” adlı eserinde açıklamıştır.
» Tevfik Fikret’in akıl hocasıdır.
Eserleri:
Tiyatro: Afife Anjelik, Çok Bilen Çok Yanılır, Vuslat (Süreksiz Sevinç)
Şiir: Zemzeme, Nağme-i Seher, Tefekkür, Yadigâr-ı Şebap
Roman: Araba Sevdası
Şiirleri: Ah Nijat, Nağme-i Seher, Nijad Ekrem, Pejmürde, Yadigar-ı Şebâb, Zemzeme.
Abdülhak Hamit Tarhan ( 1852-1937)
» Türk edebiyatında Süleyman Nazif’in adlandırmasıyla “şair-i azam” olarak bilimektedir.
» Sanat sanat içindir anlayışıyla eserler kaleme almıştır.
» Hamit bir “tezatlar şairi” olarak anılır.Düzensizlik, anlaşılmazlık onun şiirlerinin ve kişiliğinin belirgin özelliğidir.
» Belli bir dil anlayışına sahip değildir. Kimi şiirlerinde anlaşılır bir anlatım sergilerken kimi şiirlerinde de ağır, yoğun ve yüklü bir dil tercih etmiştir.
» Tabiat ve aşk kavramları şiirlerindeki ana temadır.
» Tabiat konusunda J. J. Rousseua’nun etkisinde kalmış bir şair olarak değerlendirilir. Hindistan’da yazdığı Kürsî-i » İstiğrâk ve Külbe-i iştiyâk adlı eserleri, Hamit’in tabiat karşısındaki coşkunluğunu ve metafizik düşünce ile karşılaşmasını ortaya koyan en önemli şiirleridir.
» Şiirleri gerek lirizm açısından gerekse felsefe açısından zengin özellikler barındırır.
» Hamit, şiirlerinde genellikle aruz ölçüsünü kullanmış sadece birkaç şiirde hece vezninini denemiştir.
» Türk şiirinde yaptığı bir başka yenilik Duhter-i Hindu adlı oyununda yer alan “Tanaggum” manzumesidir. Bu şiir, “bir kadının ağzından söylenen ilk şiirdir.”
» Hamid’in şehirli ve köylü ayırımı yaptığı, kır hayatıyla şehir hayatını kıyasladığı, romantiklerin özellikle J.J. Rousseau’nun etkisinde kalarak yazdığı Sahra’da bulunan “Hoş-nişinan” şiiri Türk edebiyatındaki ilk pastoral şiir kabul edilir.
Eserleri: Makber, Ölü ve Hacle, Hep Yahut Hiç, İlham-ı Vatan, Validem, Garam.
Muallim Naci (1850-1893)
» Galatasaray Lisesi ve Mekteb-i Hukuk’ta edebiyat dersleri verdi.
» Tanzimatçılarla aynı dönemde yaşamasına rağmen sanat anlayışı bakımından onlardan ayrılmaktadır. Eski şiirin yani Divan şiirinin temsilcisi olarak sayılmıştır.
» Türk edebiyatında eski-yeni tartışmasında R.M. Ekrem’in karşısında eskinin savunucusu olmuştur.
» Sanatçı ancak sanat hayatının ilerleyen döneminde Batı edebiyatını tanıdıkça Batılı şiir anlayışına uygun şiirler yazmıştır.
» Şiirlerinde yalnızlık, gurbet, doğa, karamsarlık ve milli duyguları işlemiştir.
» Şiirlerinde “göz için uyak anlayışını” benimsemiştir.
» “Mesud-ı Harabî” takma adıyla yayınladığı aruzla yazılmış gazelleriyle ün yaptı.
» Yazılarını, “Saadet”, “Tarik”, “Mürüvvet”, “Mirsad”, “İmdadü’l Midad” gazeteleriyle, kendi çıkardığı “Mecmua-i Muallim” dergisinde sürdürdü.
» “Köylü Kızların Şarkısı” adlı şiiri köy yaşamından bahseden ilk şiirdir.
» Eleştirilerini dil bilgisi ve aruz kurallarına bağlı kalınması noktasında yoğunlaştırdı.
» Servet-i Fünun yazarlarını önemli ölçüde etkiledi.
» Edebiyat tarihi ve sözlük çalışmalarıyla da ilgi çekti.
victor Hugo, Sully Prudhomme, Alfred de Musset ve Emile Zola’dan Türkçeye çeviriler yaptı.
» Şiirlerinde sade,anlaşılır bir dil kullanmıştır.
» Türkçeyi aruza başarılı bir şekilde uygulamıştır.
Eserleri: Ateş-pâre, Şerare, Füruzan, Sünbüle, Yadigâr-ı Nâci.
11. Sınıf Şiir Konu Anlatımı Tıklayınız…
11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Konuları için Tıklayınız…
11. Sınıfta Yer Alan Diğer Ders ve Konuları için Tıklayınız…