İbadetler Yüce Allah (c.c.) tarafından belirlendiği için insanların bu konuda söz söyleme yetkisi bulunmamaktadır. Bu nedenle kişilerin yapmış oldukları ibadetlerin geçerli sayılabilmesi için ilk önce o ibadetin Kur’an’da belirtilmesi ve Peygamberimizin sünnetine uygun olması gerekir. İbadetler Kur’an’da açıkça emredilmiş; bu ibadetlerin nasıl
yapılacağını ise Peygamberimiz (s.a.v.) göstermiştir.
Zamanın ve şartların değişmesi, ibadetlerin şeklini ve mahiyetini değiştirmez. Konumu ve bilgi seviyesi ne olursa olsun hiç kimsenin bu konuda bir yetkisi ve söz söyleme hakkı yoktur. Peygamberimiz (s.a.v.) tarafından belirlenen biçim ve şekiller ibadetlerde birliği, düzeni ve aynı zamanda yapılabilirliği sağlamaktadır. Aksi hâlde her insana ve her çağa göre ibadet şekilleri ortaya çıkardı. Böyle bir durumda dinin kuşatıcılığı ve ibadetlerin birleştirici söz konusu olmazdı.
Yüce Allah (c.c.) tarafından emredilen ve Hz. Muhammed (s.a.v.) tarafından açıklanıp gösterilen şeklin dışındaki ibadetler bid’at olarak nitelendirilir. Bid’at; Hz. Peygamber döneminden sonra ortaya çıkan dinî bir delile dayanmayan inanç, ibadet, fikir ve davranışlardır. (MEB, Dinî Terimler Sözlüğü, s.40.) Peygamberimizin sünnetinde bulunmayan herhangi bir davranışın ibadet olarak uygulanması bid’attır. Ayrıca sünnetle belirlenen ibadetin şekillerinde arttırma veya eksiltme yapılmak da bid’at kapsamına girer.
9. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Konuları için tıklayınız