Adalet, hikmet, iffet ve şecaat hayatı yaşanılır kılan temel değerlerimizdendir. Adalet: doğruluk, dürüstlük; hikmet: bilgelik, isabet etmek; iffet, kötü söz ve işlerden kaçınmak şecaat ise cesaret ve kahramanlık anlamlarına gelmektedir.
Adalet
Doğruluk, davranış ve hükümde doğru olup hakka göre hüküm vermek anlamlarına gelir. Kur’an-ı Kerim’de: “…Allah, adaletli davrananları sever.” (Hucurât suresi, 9. ayet.) buyrularak, bu temel değerin önemine vurgu yapmıştır. Yine, “Ey iman edenler! Allah için hakkı titizlikle ayakta tutan, adaletle şahitlik eden kimseler olun. Bir topluma olan kininiz sizi adaletsizliğe itmesin. Adil olun. Bu, Allah’a karşı gelmekten sakınmaya daha yakındır…” (Maide suresi, 8. ayet.) buyrularak da adaletsiz davranmaktan bizleri sakındırmıştır.
Adaletin tersi ise zulümdür. Adalet, hakkı teslim ederek, hak edene hakkını vermek iken, zulüm ise hak edene hakkını vermemek hakkı gasp etmek demektir. Bizim rehberimiz, önderimiz Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) çocukları arasında bile ayrım yapmazdı. Bizlere de Rabbimiz: “…Kendiniz, ana – babanız ve en yakınlarınızın aleyhine de olsa Allah için şahitlik yaparak adaleti titizlikle ayakta tutan kimseler olun…” (Nisa suresi, 135. ayet.) buyurarak, hiçbir zaman adaletten ayrılmamamız gerektiği gerçeğini vurgulamıştır. Bu konu ile alakalı olarak, Peygamber Efendimizin şu hadisini de “Sizden önceki insanları helak eden ancak onların içlerinden şerefli ve soylu birisi hırsızlık ettiği zaman onu cezasız bırakmaları, içlerinden fakir ve zayıf birisi hırsızlık edince de onun hakkında ceza uygulamaları idi. Vallahi, hırsızlığı sabit olan Mahzum kabilesinden Fatıma değil, kızım Fatıma bile olsa ayrım yapmaz ve cezasını verirdim.” (M. Asım Köksal, İslam Tarihî, VI/477-478) hatırdan çıkarmamak lazımdır.
Hikmet
Hikmet; bilmek, anlamak, isabet etmek anlamlarına gelir. Hikmet, iyiye yönlendiren, çirkin ve kötü olandan alıkoyan sözdür. Hikmet, Kur’an-ı Kerim’de “Ona (Hz. Yahya) çocuk iken (ilim ve) hikmet verdik.” (Meryem suresi, 12. ayet.) ayetinde bilmek, anlamak manasında kullanılmıştır. Hikmet, gerçeği ifade eden, gereksiz lafızlardan arındırılmış akla uygun söz anlamlarında da kullanılır. Tasavvufi olarak da nefsin ve şeytanın afetlerini ve bunlardan koruyucu manevi terbiye yollarını bilmek anlamında kullanılmıştır. “Hikmet, Mü’min’in yitiğidir. Onu bulduğu yerde alır.” (İbn. Mace, Zühd, 15.) hadisinde de hikmet, Müslümanların işine yarayan her türlü faydalı bilgi ve söz anlamında
kullanmıştır.
İffet
İffet, haramdan, helal ve güzel olmayan söz ve davranışlardan sakınmak demektir. İffet, kişinin bedeni ve maddi hazlara aşırı düşkünlükten korunması, gönül tokluğu gibi anlamlara da gelir. İffet, nefsin isteklerinde ölçülü olmak, aşırı istekleri bastırıp dinin ve aklın buyruğu altına sokmak sureti ile kazanılan erdemdir. İnsanın, dinî ve ahlaki kurallara bağlı kalarak namusunu, şerefini ve haysiyetini koruması iffetin bir gereğidir. Peygamber Efendimiz de bir hadisinde “Allah’ım senden hidayet, takva, iffet ve gönül zenginliği istiyorum.” (Müslim, Zikir, 72.) diyerek, iffetin temel değerlerimizden biri olduğunu bizlere bildirmiştir.
Şecaat
Cesaret, yiğitlik ve kahramanlık anlamlarına gelir. İslam bizden, dinimizi, vatanımızı, namusumuzu, canlarımızı korurken cesur davranarak, hatta ölümü göze alarak her türlü sıkıntıya katlanmamızı emreder. Kur’an-ı Kerim’de: “Muhammed Allah’ın elçisidir. Beraberinde bulunanlar da kâfirlere karşı çetin, kendi aralarında merhametlidirler…” (Fetih suresi, 29. ayet.) buyrularak, düşmana karşı şecaatli olmak emredilmiştir. Şecaat, kişinin maddi ve manevi değerlerini korkusuzca savunmasını sağlar. Şanlı tarihimiz bu kahramanlık örnekleri ile doludur.
9. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Konuları için tıklayınız
Çok işime yaradı
çok iyi bir site
tm