5. Sınıf Sosyal Bilgiler Ders Kitabı Sayfa 48-49 Cevapları

Karatay

Sizler için hazırladığımız 5. Sınıf Sosyal Bilgiler Ders Kitabı Cevapları 2. Ünite Sayfa 48-49 yazımız aşağıdadır. Siz değerli velilerimiz ve öğrencilerimiz aşağıdan cevaplara ulaşabilirsiniz. Diğer sayfa cevapları için  aşağıda bulunan kırmızı butona tıklayarak ulaşabilirsiniz. Başarısıralamaları ailesi olarak öğrencilerimize başarılar dileriz.

5. Sınıf Sosyal Bilgiler MEB Yayınları Sayfa 48-49  Ders Kitabı Cevapları

5. Sınıf Sosyal Bilgiler MEB Yayınları Sayfa 48 Ders Kitabı Cevapları

Yaşadığım köy Abant Gölü’ne çok yakındır. Her mevsim farklı bir güzelliğe bürünen bu göl Bolu ili sınırları içindedir . Etrafında bisiklete bindiğimiz Abant, ormanların arasında mavi bir nazar boncuğu gibidir. Sonbaharda gölün çevresindeki ağaçlar yeşilden sarıya, turuncudan kırmızıya renk değiştirir. Gölün yüzeyinde nilüferler yüzer. Göl kıyısında ata ya da faytona binilebilir. İsteyenler doğaya zarar vermemek şartıyla piknik yapabilir.

Sizlere geçen yıl taşındığımız İstanbul’u tanıtacağım. İstanbul; cami, saray, türbe, hamam, konak gibi çok sayıda tarihî esere ev sahipliği yapmaktadır. Bu eserlerden beni en çok etkileyen Mimar Sinan’ın yaptığı Süleymaniye Camisi’dir. Estetik açıdan son derece zarif dört minaresi ile çok uzaklardan dahi görülebilmektedir. Avlusu, şadırvanı ve yüksek kubbesi ile son derece etkileyicidir. İstanbul’da çok sayıda müze bulunmaktadır. Bunların en önemlisi Topkapı Sarayı’dır. Topkapı Sarayı Müzesi’nde antika saat, mutfak eşyası, tablo gibi hayranlık uyandıracak pek çok tarihi eser bulunmaktadır. Şehrimiz doğal varlıklar bakımından da zengindir. Şehri ikiye ayıran Boğaz, çevresindeki tarihî yalılarla eşsiz bir manzara sunmaktadır. Ziyaretçilerin sıklıkla uğradığı bir yerdir. Vapurlarla ulaşabileceğiniz Adalar’da tarihî eserleri görmek, yüzmek ve piknik yapmak mümkündür. Tüm bu özellikleriyle İstanbul ülkemizin en çok ziyaret edilen şehri durumundadır.

Antalya doğal varlıklar ve tarihî eserlerin iç içe olduğu büyük bir şehirdir. Beni en çok tarihî şehir kalıntıları etkiliyor. Antik kent de denilen bu şehir kalıntılarından Antalya’da çok sayıda vardır. Bunlardan biri olan Perge antik kentinde bizleri binlerce yıl öncesinden ayakta kalan kuleler karşılamaktadır. Üstelik bu dev kuleler harç kullanılmadan yapılmıştır. Perge’de bizleri sütunlu caddeler, mozaiklerle kaplı evler, artık akmayan çeşmeler, büyük bir tiyatro ve stadyum beklemektedir. Antik kentlerde çıkarılan eserlerin birçoğu Antalya Müzesi’nde sergilenmektedir. Müzeyi sanal ortamda www.antalyamuzesi.gov.tr adresinden ziyaret etmek mümkündür. Şehrimizde tarihî eserlerin yanında eşsiz güzellikte doğal varlıklar da bulunmaktadır. Özellikle baharda bir başka güzel olan Manavgat Şelalesi piknik yapmak, doğayla baş başa kalmak isteyenlerin uğrak mekânıdır.

Tanıtılan yerler ile yaşadığınız yer arasında hangi benzerlik ve farklılıklar bulunmaktadır? Söyleyiniz.

Benzerlikler: Denizin olması, Caminin olması, Yerleşim yerlerinin içinde bulunmaları

Farklılıklar: Denizin olmaması, farklı coğrafyaların olması…

Sıra Sizde

Yaşadığınız yeri turistlere tanıtacak bir broşür hazırlayacaksınız. Önce çevrenizdeki doğal varlıklar ile tarihî eserleri belirleyiniz. Daha sonra araştırma yaparak belirlediğiniz yerleri tanıtıcı kısa yazılar yazınız. Tanıttığınız yerlere ait fotoğraf ve resimleri yerleştirerek broşürünüzü tamamlayınız.

Cevap:

Ben Konya’da yaşıyorum. Konya’nın tarihi ve doğal güzellikleri hakkında size bilgi vermek istiyorum.

Mevlana Müzesi

Mevlana müzesi veya Mevlana Dergâhı da denilen Mevlana Türbesi, Konya’nın ve Mevleviliğin kalbi konumundadır. Mevlana’nın kabrinin bulunduğu ve ‘Âsitâne’ de denilen Mevlana külliyesi her yıl özellikle Mevlana’nın vefat ettiği ve Şeb-i Arus denilen 17 Aralık gününde dolup taşmaktadır. Mevlevilik felsefesi ve Mevlana’nın tasavvuf konularını öğrenmek isteyenlerin yanı sıra müzedeki tarihi eserleri görmek isteyenlerin de gittiği Mevlana müzesi, Konya’nın eski şehir merkezinde bulunmaktadır.

İplikçi Camii

3. yüzyılda inşa edilmiş olan İplikçi Camii, Selçuklu mimarisinin önemli örneklerinden biridir ve Vezir Şemseddin Altınaba tarafından yaptırılmıştır. Cami, özellikle inşa edildiği kahverengi tuğlalar nedeniyle estetik açıdan oldukça şık bir görünüme sahiptir. Caminin 16. yüzyılda çıkan bir yangın nedeniyle büyük zarar gördüğü ve Hacı Emrullah isimli bir tüccarın destekleri ile onarımdan geçtiği bilinmektedir.

Şems Tebriz-I Türbesi Ve Camii

Klasik Selçuklu kümbet mimarisi ile inşa edilmiş olan yapı, Mevlana’ya ışık olan Şems-i Tebrizi’ye aittir. Türbe, Şems Parkı içinde, huzur dolu bir ortamda bulunmaktadır. Türbe içindeki sandukanın bu önemli Zat’a ait olduğu düşünülmektedir.

13. yüzyılda inşa edilmiştir ancak kim tarafından yaptırıldığı konusunda bir bilgi yoktur. Türbenin üstündeki kurşun kaplı çatı ise sonradan eklenmiştir. Türbenin yanında aynı isimli bir de mescit bulunmaktadır. Türbe, 1977 senesinde tadilattan geçirilmiştir.

Nasreddin Hoca Türbesi

Konya’nın sembollerinden biri olan Nasreddin Hoca, sivri zekası ile Türk tarihinde çok önemli bir yer edinmiştir. Kendisine ait türbe ise Konya’daki meşhur tarihi yerler arasında bulunmaktadır. Nasreddin Hoca 1284 senesinde Akşehir’de ölmüş ve buraya defnedilerek, mezarının olduğu yer zamanla türbe haline dönüşmüştür. Mezarın, Beylikler döneminde türbeye dönüştüğü tahmin edilmektedir.

Türbenin günümüzdeki bakımlı haline dönüşmesi ise 1906 senesinde Konya Valisi Faik Bey’in çabaları neticesinde olmuştur. Mermer sandukanın başında ise Nasreddin Hoca’nın ölüm yılı olan Hicri 683 tarihi, kendisine yakışan esprili bir üslupla ters okunuşu olan “386” şeklinde yazılmıştır. Kendisinin soyundan gelenler, türbenin bakımına istinaden vergiden muaf tutularak maaşa bağlanmıştır.

Nasreddin Hoca Etnografya Ve Arkeoloji Müzesi

Nasreddin Hoca’nın memleketi olarak kabul edilen Akşehir ilçesinde bulunan müze, balmumu heykeller ve eski eşyalarla Nasreddin Hoca’ya dair güzel bir müze olarak ziyaretçilerini bekliyor. Müzenin bulunduğu konak, dönemin Konya hakimi olan Rüştü Bey’dir. Konak, I. Dünya Savaşı esnasında inşa edilmiştir. Konakta Rüştü Bey ve çocukları oturmuştur.

Rüştü Bey Konağı, 1989 senesinde kamulaştırılmıştır. Bodrum katla birlikte toplamda 4 kattan oluşan konakta 1992 senesinde tadilat çalışmaları başlamış ve müze olarak ziyarete açılmıştır. Müzenin giriş katında 6 oda bulunmaktadır. Bu odalar idari işler ve depo amacıyla kullanılmaktadır. İkinci katta arkeolojik eserler kronolojik olarak sergilenmektedir. Üçüncü kat ise etnografik unsurlara ayrılmıştır ve burada Nasreddin Hoca’ya ve Konya’ya dair çeşitli kültürel ögeler görülebilmektedir. Bu katta aynı zamanda Seyyid Mahmud Hayrânî Türbe kapısı ve Şeyh Eyüb Türbesi’ne ait sanduka sergilenmektedir.

İnce Minareli Medrese

İnce Minareli Medrese, Selçuklu Veziri Sahip Ata Fahreddin Ali’nin isteği ile 1254 senesinde, Mimar Abdullah oğlu Kelük tarafından inşa edilmiştir. Medrese, hadis ilminin okutulması amacıyla yapılmıştır. Yapı, 19. yüzyılın sonlarına kadar medrese olarak kullanılmıştır. 1956 senesinde müze haline getirilen medrese içinde günümüzde Selçuklu, Osmanlı ve Beylikler dönemine ait çeşitli taş ve ahşap eserler teşhir edilmektedir.

Özellikle muhteşem taş işçiliği ile bezenmiş kabartma simgelerle süslü taç kapısı görülmeye değerdir. Kapı üzerinde aynı zamanda Selçuklu sülüsü ile yazılmış olan Yasin ve Fetih sureleri de dikkat çekmektedir. Turkuaz mavi sırlı etkileyici minaresi çift şerefeli olarak inşa edilmiş olmasına karşın, 1901 senesindeki yıldırım düşmesi olayından sonra ilk şerefeye kadar yıkılmış ve tek şerefeli kalmıştır.

Çatalhöyük

Doğu ve Batı isimli iki höyükten meydana gelen Çatalhöyük, insanlığın toplayıcılıktan tarıma ve yerleşik hayata geçişinde önemli bir başlangıç noktası olması nedeniyle sadece Konya’nın değil Türkiye’nin ve de dünyanın da çok önemli antik yerleşim yerleri arasında bulunmaktadır.

Bölge toplamda 14 hektarlık bir alana yayılmıştır. Höyüklerdeki yerleşime dair izler MÖ 7000’li yıllara kadar uzanmaktadır. Höyüklerin 18 yerleşim katmanından oluştuğu görülmektedir. Höyükler içinde topluluk halinde yaşamaya ve yerleşik hayata geçişe dair çeşitli duvar resimleri, günlük eşyalar, heykeller gibi farklı nesneler bulunmuştur. Günümüzdeki bölgedeki kazı çalışmaları hala devam etmektedir.

Beyşehir Gölü

Konya Ovası’nın Denizi…

Konya’nın Beyşehir ilçesinde bulunmaktadır. Türkiye’nin üçüncü büyük , göller bölgesinin en büyük, Türkiye’nin en büyük tatlı su gölüdür. Yöre halkı tarafından beyşehir denizi olarak adlandırılmaktadır.

Beyşehir’den alabileceğiniz ya da imkanınız varsa gölden tutabileceğiniz balıkları ateşde pişirip göl kenarında çimenlerin üzerinde yemek dünyanın en güzel şeylerinden biridir.

Önemli bir kısmı koruma altında olan sahil yolları ve plajında yürüyüş yapabilirsiniz. Ayrıca burası, gün batımının en güzel izlendiği yerlerden biridir.

Tuz  Gölü

Flamingo cenneti…

Türkiye’nin en büyük 2. gölüdür.

Tuz Gölü; Konya, Aksaray ve Ankara’nın kesiştiği bölgede Aksaray iline bağlı bir doğal güzellik. Konya’dan ulaşmak isterseniz Cihanbeyli ilçesine varınca oradan kasabalara devam eden dolmuşları kullanabilirsiniz.

“Dunaliella Salina” adındaki bir su yosunu türü gölün, dönem dönem pempe renk almasına sebep olmaktadır. Bu pembe beyaz geçişler destansı bir görüntü oluşturmakta. Göl üzerindeki flamingoların güzelliği ise eşsiz…

Güneş doğarken, batarken fark etmez. Her an güzeldir, sessiz ve eşsizdir, görmek gerekir.

5.Sınıf Sosyal Bilgiler MEB Yayınları Sayfa 49 Ders Kitabı Cevapları

Sıra Sizde

Aşağıdaki tabloyu çevrenizde bulunan doğal varlıkları, tarihî mekânları ve yapıtları göz önüne alarak doldurunuz.

5. Sınıf Sosyal Bilgiler Ders Kitabı Cevapları Meb Yayınları

5. Sınıf Sosyal Bilgiler Ders Kitabı Cevapları 2. Ünite Sayfa 48-49 Meb Yayınları

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

BİR YORUM YAZIN

Soru: 36 + 2 kaçtır?


Basari Sıralamaları