Edebi Akımlar Konu Anlatımı

Karatay

Edebi Akımlar Konu Anlatımı,Edebi Akımlar Nedir, Edebi Akımlar tyt, Edebi Akımlar ayt, Edebi Akımlar ile ilgili örnek, Arkadaşlar bu yazımızda sizlere Edebi Akımlar hakkında bilgiler vereceğiz. Merak ettiğiniz bir çok sorunun cevabını yazımızı okuyarak bulabilirsiniz.

Edebi Akımlar

Batı edebiyatında edebi akımlar, siyasal, toplumsal ve kültürel değişimler ile teknolojik ve bilimsel gelişmelerle birlikte; genellikle, kendinden önceki sanat anlayışına tepki olarak, aynı görüşe sahip sanatçıların bir araya gelmesi ve eserlerini belirledikleri ilkeler doğrultusunda yazmalarıyla ortaya çıkmıştır.

Hümanizm (İnsancılık)

İnsana değer vermek esastır.
Tabiatı Tanrı yaratmıştır düşüncesi kabul edilmiştir.
İnsanı sevip onu yüceltme.
Dante bu düşüncenin temsilcisidir.

Klasisizm (Kuralcılık)

17. yüzyıl ortalarında Fransa’da ortaya çıkmıştır. “1660 Ekolü” olarak da bilinir.
Akla ve sağ duyuya değer verilir.
Konular eski Yunan ve Latin edebiyatından alınmıştır.
Kahramanlar seçkin kişilerdir.
Konu değil konunun işlenişi önemsenmiştir.
Dilde ve üslupta kusursuzluk aranmıştır.
Üslup süssüz, açık ve yapmacıktan uzaktır
Sanat sanat içindir” ilkesi benimsenmiştir.
Sanatçılar, yapıtlarında kişiliğini gizlemişlerdir.
Klasisizmde duygusallığa yer yoktur.
Üç birlik kuralı vardır. (yer, zaman, mekan)
Kaba sözcüklere yer vermemişlerdir.
Özellikle trajedi ve komedi türünde eserler vermişlerdir.

Dünya Edebiyatında Klasisizm Temsilcileri

* Moliere (Molyer),
* Corneille (Korneyl),
* Racine (Rasin),
* La Fontaine (La Fonten),
* Fenelon (Fenelon)

Türk Edebiyatında Klasisizm Temsilcileri

* Şinasi
* Ahmet Vefik Paşa
* Direktör Ali Bey

Romantizm (Coşumculuk)

Duygu ve coşku önem kazanır.
Birey, öznellik, akıl dişilik, düş gücü, kişisellik ön plana alınmıştır.
Romantik sanatçılar, eserlerinde kişiliklerini gizlemezler, olaylarla ilgili görüşlerini açıkça ortaya koyarlar.
Seçilen kahramanlar ya çok iyi ya da çok kötüdür ve romanlarda iyi-kötü çatışması vardır. Ayrıca romantizmde her sınıftan insan eserlerde kendine yer bulur.
Aşk, ölüm, tabiat, belli başlı konular olarak dikkat çeker.
Romantikler, edebiyat dilindeki kalıplaşmış kelimeler yerine, günlük konuşma dilini kullanmayı benimserler. Bu yüzden romantizmde klasisizme göre daha sade bir dil göze çarpar.
Romantikler, her sınıftan insanı da eserlerine konu olarak almışlardır.
Klasiklerin önemsemediği din duygusuna geniş yer veren romantiklerin kahramanlarının çoğu dindardır.
Romantizmde ilk eserler tiyatro alanında verilir, ancak daha sonra roman ön plana çıkar.
Romantik tiyatroda, klasik tiyatroda bulunan zaman ve yer birliği kaldırılmıştır.

Dünya Edebiyatında Romantizm Temsilcileri

* Vıctor Hugo
* J.J. Rousseau
* Goethe
* Schiller
* Lamartine
* Aleksandre Dumas
* Alfrede de Musset
* Voltaire
* Lord Byron
* Chateaubriand
* Puşkin

Türk Edebiyatında Romantizm Temsilcileri

* Namık Kemal,
* Ahmet Mithat Efendi,
* Abdülhak Hamit Tarhan,
* Recaizade Mahmut Ekrem (şiirde)

Realizm (Gerçekçilik)

19.yy’ın ikinci yarısında Fransa’da romantizme tepki olarak doğmuştur.
Konular gerçek yaşamdan alınır. Olay ve kişiler yaşanan ve yaşayan kişilerin benzerleridir.
Kişilerin ruhsal davranışlarını etkileyen çevre ve ortamın tanıtılmasına önem verilmiştir.
Betimlemeler yazarın gözüyle yapılmaz kahramanın gözüyle yapılır.
Duygu ve hayale kapılmadan toplum gerçeklerini olduğu gibi yansıtır.
Sanat, sanat içindir” görüşünü savunurlar.
Hikâye ve roman türlerinde etkili olmuştur.

Dünya Edebiyatında Realizm Temsilcileri

* Gustave Flaubert, (Madame Bovary romanı, realizmin ilk örneği sayılır)
* Stendhal,
* Honore de Balzac,
* Daniel Defoe,
* Charles Dickens,
* Hemingway,
* Turgenyev,
* Çehov,
* Gorki,
* Gogol,
* Tolstoy,
* Dostoyevski

Türk Edebiyatında Realizm Temsilcileri

* Recaizade Mahmut Ekrem (roman ve öyküde)
* Samipaşazade Sezai
* Mehmet Akif Ersoy
* Halit Ziya Uşaklıgil
* Mehmet Rauf
* Ömer Seyfettin
* Yakup Kadri Karaosmanoğlu
* Refik Halit Karay
* Reşat Nuri Güntekin
* Halide Edip Adıvar

Natüralizm (Doğalcılık)

Determinizm anlayışını romana getiren bu akım 19. asrın ikinci yarısında Fransa’da ortaya çıkmıştır.
Determinizme göre tabiat olaylarında aynı sebepler aynı sonucu doğurur. Natüralistler, Determinizmi topluma ve insan uyguladılar.
Toplum büyük bir laboratuvar, insan deney konusu, sanatçı da bilgin sayıldı.
İnsan kişiliğini anlatabilmek için soya çekim yasalarından ve toplum biliminden yararlandılar.
Romanlarda kahramanların portreleri ince ayrıntılarına kadar verilir.
Yazar eserde kişiliğini gizler.
Gözlem ve tasvir önemlidir.
Eserlerinde hayatı bütün yönüyle anlatırlar.
Bedenden ayrı bir ruh yoktur.
Dil her seviyedeki insanın anlayabileceği bir düzeyde tutulmuştur.
Sanat toplum içindir anlayışı doğrultusunda eserler verilmiştir.

Dünya Edebiyatında Natüralizm Temsilcileri

* Emile Zola
* Guy De Maupassant
* Alphonse Daudet
* John Steinbeck
* Goncourt Kardeşler

Türk Edebiyatında Natüralizm Temsilcileri

* Hüseyin Rahmi Gürpınar
* Nabizade Nazım
* Beşir Fuat

Parnasizm (Şiirde Gerçekçilik)

Parnasyenler. şiiri salt biçim olarak görürler. Bu yüzden biçim güzelliğini her şeyden üstün tutarlar.
Dizelerin dış yapısı, sözcüklerin sıralanışı, seslerin uyumu, ritim ön plandadır. Bu yüzden parnas sanatçılar, ölçü ve uyağa çok önem verirler.
Duygunun yerini düşüncelerin aldığı parnasizmde ayrıntılı ve canlı betimlemelere yer verilir.
Parnasyenler Eski Yunan mitolojisine büyük hayranlık duyarlar. Dolayısıyla ele alınan bazı konular klasisizmle benzerlikler taşır.
Parnasyenler, şiirlerini daha çok “sone” tarzında yazarlar.

Dünya Edebiyatında Parnasizm Temsilcileri

*Gautier
*Lise
*Prudhomme
*J. Maria de Heredia
*Banville
*Coppee

Türk Edebiyatında Parnasizm Temsilcileri

* Tevfik Fikret
* Yahya Kemal
* Cenap Şahabettin

Sembolizm (Simgecilik)

19. yüzyılın son çeyreğinde ortaya çıkan bir akımdır.
Şiirde belirginleşen bir akımdır.
Şiirde gerçek değil, gerçeğin uyandırdığı etki anlatılmıştır.
Şiir anlaşılmak için değil, hissedilmek içindir.” görüşünü benimsemişlerdir.
Anlam kapalılığını savunmuşlardır.
Sararmış yapraklar, gün batımları gibi niteleyici sözcükler sıkça kullanılmıştır.
Şair duygularını simgelerle ifade etme yolunu seçmiştir.
Şiirde musikiyi savunmuşlardır.

Dünya Edebiyatında Sembolizm Temsilcileri

* Baudelaire
* Mallarme
* Arthur Rimbaud, Paul Verlaine
* Paul Valery
* Edgar Allan Poe

Türk Edebiyatında SembolizmTemsilcileri

* Ahmet Haşim
* Ahmet Hamdi Tanpınar
* Cahit Sıtkı Tarancı
* Ahmet Muhip Dıranas
* Cenap Sahabettin

Empresyonizm (İzlenimcilik)

1890 ile 1910 yılları arasında Fransa’da gelişmiştir. Önce resimde başlayan akım kısa sürede edebiyata ve müziğe de yayılmıştır.
Empresyonizm, Sembolizmle birlikte Sürrealizmi hazırlamıştır.
Dış dünyaya dair gözlemler, sanatçının değişken ruhsal durumuna göre eserlere yansıtılmıştır. Yani sanatçı, dünyanın kendisinde bıraktığı izlenimi aktarmıştır.
Empresyonizme göre; duyularımız bize dünyayı olduğu gibi göstermez, gerçekliği değiştirir. Anlattıklarımız gerçek dış dünya değil, hayallerimizle şekillendirdiğimiz izlenimlerimizdir.
Ölçü ve uyağa önem verilmemiştir.

Dünya Edebiyatında Empresyonizm Temsilcileri

* Rainer Maria Rilke
* Paul Verlaine
* Arthur Rimbaud

Fütürizm (Gelecekçilik)

İtalyan şair F.T. Marinetti’nin 1909 yılında yayımladığı bir bildirgeyle ortaya çıkmıştır.
Fütürizme göre; yaşam sürekli ve hızlı bir şekilde değişmektedir ve sanat, bu değişime ve hıza ayak uydurmalıdır.
Edebiyat durgunluktan ve uyuşukluktan kurtarılmalıdır.
Savaşlar ve makineler, Fütürizmin ana konularındandır.
Edebiyatta geleneksel kurallar reddedilmiştir.
Şiirde ölçü ve uyak kullanılmaz.
Mantıklı cümleler kurmak amaç değildir.

Dünya Edebiyatında Fütürizm Temsilcileri

* F. T. Marinetti
* Mayakovski

Dadaizm (Kurasızlık)

Aklın hiçbir değerinin olmadığı söylenmiş, hiçbir şeyin doğruluğuna ve varlığına inanılmamış, her şeye kuşkuyla bakılmıştır.
Dil ve estetik kuralları bir yana bırakılarak kuralsızlık ilkesi benimsenmiştir.
Kelimeleri rastgele kullanmak suretiyle oluşan şiirlere denir.

Dünya Edebiyatında Dadaizm Temsilcileri

* Tristan Tzara
* Breton
* Aragon

Sürrealizm (Gerçeküstücülük)

20. yüzyılda oluşan bir akımdır.
Şiirde görülür.
Freud’un psikanaliz kuramının edebiyata yansımasıdır.
“Bilinçaltı”nın sanata uygulanması görüşü benimsenmiştir.
Noktalama işaretlerinin kullanılması gereksiz görülmüştür.
Akıl ve mantığa karşıdır.
İçgüdü ve bilinçaltı ön plandadır.
Olağanüstü olana ilgi duymuşlardır.

Dünya Edebiyatında Sürrealizm Temsilcileri

* Andre Breton
* Louis Aragon
* Paul Eluard

Türk Edebiyatında Sürrealizm Temsilcileri

* Cemal Süreyya
* İlhan Berk (İkinci Yeniciler)
* Oktay Rifat
* Orhan Veli ve arkadaşları

Ekspresyonizm (Dışavurumculuk)

Önce resimde ortaya çıkmış ardından edebiyata yayılmıştır.
Dış dünyanın anlamsızlığına ve ruhsuzluğuna karşı öznel gerçekliğe ve iç gözleme önem verilmiştir.
Sanatçının görevi, bu anlamsız ve ruhsuz dünyaya farklı bir anlam katmaktır.

Dünya Edebiyatında Ekspresyonizm Temsilcileri

*O’Neil
*Kafka
*Eliot
*J. Joyce

Egzistansiyalizm (Varoluşçuluk)

Var olmayı her şeyden önce görenlerdir. Bu akıma var oluşçuluk da denir.
İnsan kendi değerlerini kendi oluşturabileceğini bilmelidir.
İnsan bütünüyle özgür olmalıdır.

Dünya Edebiyatında Egzistansiyalizm Temsilcileri

* Jean Paul Sartre
* Simone de Beauvoir
* Andre Gide

AYT Türk Dili ve Edebiyatı Konuları Konu Dağılımı için tıklayınız.

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 2 YORUM
  1. Ensar Kandemir dedi ki:

    Güzel bir konu anlatımı, yeteri kadar yazar, proje ödevim için arıyodum. Diğer sayfalar da böyle yazmış ama detayı bukadar iyi değildi. Güzel olmuş ellerinize sağlık.

  2. Mamut dedi ki:

    Tam aradığım özet yazısı. Beğendim

BİR YORUM YAZIN

Soru: 36 + 2 kaçtır?


Basari Sıralamaları