Ad ve Ad Soylu Sözcükler Konu Anlatımı
Ad ve Ad Soylu Sözcükler Konu Anlatımı, Ad ve Ad Soylu Sözcükler Nedir, Ad ve Ad Soylu Sözcükler tyt, Ad ve Ad Soylu Sözcükler ayt, Ad ve Ad Soylu Sözcükler ile ilgili örnek, Sizlere bu yazımızda Ad ve Ad Soylu Sözcükler hakkında bilgi vereceğiz.
Ad ve Ad Soylu Sözcükler
İsim soylu kelimeler; cümlede isim gibi davranabilen, bazıları ismin hâllerini alabilen veya isim yerine kullanılan, fiil bildirmeyen kelimeler. Türkçedeki isim soylu kelimeler şunlardır:
- Adlar (İsimler)
- Zamirler (Adıllar)
- Sıfatlar (Ön Adlar)
- Zarflar (Belirteçler)
- Edatlar (İlgeçler)
- Bağlaçlar
- Ünlemler
Adlar (İsimler)
Varlıkları ve kavramları karşılayan sözcüklerdir.
Varlıklara Verilişlerine Göre
1.Cins Adlar
Birden çok benzeri olan varlıkları karşılayan adlardır:
Örnek:
kitap, defter, insan, ev, elma…
2. Özel Adlar
Başka benzeri olmayan, tek olan varlıkları karşılayan adlardır:
Örnek:
Türkiye, Ankara; Uğur, Ayşe..
Karşıladığı Varlığın Sayısına Göre
1. Tekil Adlar
Tek olan varlıkları karşılayan adlardır.
Örnek:
masa, kalem, silgi, peynir,su..
2. Çoğul Adlar
Birden çok olan varlıkları karşılayan adlardır.
Örnek:
arabalar, evler, bardaklar, ağazlar, insanlar…
3. Topluluk Adları
”-ler” eki almadan çokluk anlamı taşıyan adlardır.
Örnek:
aile, ordu, alay,ulus, kafile, ekip…
Karşıladığı Varlığın Niteliğine Göre
1. Somut Adlar
Varlıkları duyular aracılığı ile kavranabilen adlardır.
Örnek:
rüzgâr, hava, insan, soğuk, sıcak, acı, tatlı…
2. Soyut Adlar
Varlıkları akıl, sezgi ve inanç yoluyla kavranabilen ya da kabul edilen adlardır.
Örnek:
rüya, kin, sevgi, umut, hayal…
Yansıma Adları
Doğadaki sesleri karşılayan adlardır.
Örnek:
cızırtı, horultu, şırıltı, vızırtı, çın, pat..
Yansımalar da diğer sözcükler gibi işlem görür..
Adlarda Küçültme
”-cik” ve ”-ceğiz” ekleri getirilerek adlara küçültme anlamı kazandırılır.
Örnek:
Yağmurdan sonra sokakta gölcük oluşmuştu.
Adamın evceğizi yanmıştı.
Ad Tamlamaları
Bir adın başka bir adı tamlamasıyla oluşan sözcük öbeğine ad tamlaması denir.
Örnek:
kol saati, yaşamın sırları, yaz akşamının keyfi.
Zamirler(Adıllar)
Adların yerlerini tutan sözcüklere zamir denir.
Örnek:
Bunları sana kendi anlatmış.
İşaret Kişi Dönüşlülük
Zamiri Zamiri Zamiri
Buraya bazıları nereden gelmiş?
İşaret Belgisiz Soru
Zamiri Zamir Zamiri
Adın cümledeki bütün görevlerini yapar.
Senin kalemini getirmeyi unuttum.
İyilik öbeği(nesne)
Ben , seni he zaman korudum.
özne nesne
Kişi (Şahıs) Zamirleri
Adların yerlerini kişi olarak tutan sözcüklerdir.
Tekil Çoğul
ben biz
sen siz
o onlar
Ad durum eklerini alabilirler.
Örnek:
ben-i, o-n-a, sen-de, biz-den.
Gerekli kişi zamiri kullanmazsa anlam belirsizliğinden kaynaklanan anlatım bozukluğu oluşur.
Kitaplarını sınıfta unutmuş.
cümlesinde ” senin, onun ” zamirlerinin kullanılmaması anlam belirsizliğine yol açmıştır. Çünkü ”senin kitaplarını” ya da ” onun kitaplarını ” anlam vardır cümlede.
Dönüşlülük Zamiri
Adların yerini kişi olarak tutan ”kendi” sözcüğüne dönüşlülük zamiri denir.
Tekil Çoğul
kendim kendimiz
kendin kendiniz
kendi(si) kendileri
Kişi zamirlerinin yaptığı bütün görevleri yapar.
Bu soruların hepsini kendi çözmüş. → özne yerine kullanılmıştır.
Pekiştirme amacıyla kullanılabilir.
Buraya ben kendim geldim.
Bu gibi olaylarla sen kendin ilgilenmelisin.
Bu tür kullanımlarda gereksiz sözcük kullanılmasından kaynaklanan anlatım bozukluğu olmaz.
İşaret Zamirleri
Adların yerlerini işaret ederek tutan zamirlerdir.
Bu, daha güzelmiş.
Şunu getirir misin?
O, senin çantana sığmaz.
Ötekini almalısın.
Bunları sana daha önce de anlattım.
Adların bütün görevlerini yapabilir, onlar gibi çekimlenebilirler.
Belgisiz Zamirler
Varlıkların yerini tutmalarına rağmen hangi varlığın yerine kullanıldığı tam ve açıkça belli olmayan sözcüklere belgisiz zamir denir. “Bazıları, biri, kimi, hepsi, herkes, kimse, birçoğu, birkaçı, şey vb.” sözcükler belgisiz zamirlerdir.
Soruların hepsini çözmüş.
Biri dün seni sordu.
Öğrencilerin birkaçı sınava girmemiş.
Kimileri, bu konuda senin gibi düşünmüyor.
Belirsizlik anlamı taşıyan bir sözcük, adın yerini tuttuğu zaman belgisiz zamir olur.
Soru zamirleri
Adların yerlerini soru yoluyla tutan zamirlerdir.
Kim okumuş?
– İnsanları sorar.
– Her zaman soru zamiri olarak kullanılır.
– Adlar gibi çekimlenebilir.
Ne vereceksin?
– Nesneleri sorar.
– Adın yerini tuttuğunda soru zamiri adı belirttiğinde soru sıfatı ”Niçin?” anlamı verdiğinde soru zarfı olur.
Kaç aldın?
– Niceklikleri sorar.
– Ad belirttiğinde soru sıfatı olur.
– Adlar gibi çekimlenebilir.
-İnsanı sormuş.
Hangisi senin kardeşindir?
– Nesneyi sormuş.
Hangisi yere düşüp kırıldı?
– Adlar gibi çekimlenebilir.Yalın durumda ancak soru sıfatı olarak kullanılabilir.
İlgi Zamiri
Cümlede daha önce geçmiş bir ismin yerini tutan “-ki” eki ilgi zamiridir. Bu zamir kendinden önceki kelimeye bitişik yazılır.
Sizinki dün yine işten kaçmış.
(çocuğunuz) ilgi zamiri
Arabadaki eşyaları yavaşça indiriyordu.
(sıfat)
Sıfatlar(Ön Adlar)
Adları niteleyen veya belirten sözcüklerdir.
Örnek:
mavi önlük, yeşil bahçe, sarı çiçek..
Sıfat her zaman addan önce gelir ve bir öbek, bir sıfat tamlaması oluşturur.
Örnek:
yeşlı insan, tozlu yollar, yıpranmış kitap…
Tek başına sıfat yoktur. Sarı, şu, beş gibi öszcükler addır, sıfat değildir.Bu sözcükler bir adı niteler ya da belirtilirse sıfat olabilir.
Örnek:
sarı kazak, şu ev, beş ekmek…
Sıfatlar adların çekim eklerini alamaz.
A. Niteleme Sıfatları
Adların durumlarını, renklerini, biçimlerinin nasıl olduğunu bildiren sıfatlardır.
Örnek:
yorgun dağlar, hırçın rüzgâr, büyük köşk, kızıl toprak..
– Ada sorulan ”Nasıl?” sorusuna cevap verirler.
Örnek:
Görkemli çınarın altında oturuyordu.
(nasıl?)
B. Belirtme Sıfatları
Adları işaret, sayı, soru ve belgşsşz olarak belirten sıfatlardır.
İşaret Sıfatları
Adları işaret yoluyla belirten sıfatlardır.
Örnek:
bu ev, şu soru, o kitap, öteki elbise, beriki araba..
Sayı Sıfatları
Adları sayı yönünden belirten sıfatlardır. Sayı sıfatları adları asıl sayı sıfatı, sıra sayı sıfatı, kesir üleştirme sayı sıfatı olarak belirtilir.
Örnek:
bir ekmek, altı soru, 2. kat, beşinci ev, yarım ekmek, çeyrek altın, %22 zam, ikişer elma, altışar kişi…
– Sayı bildiren sözcükler adı belirtmediklerinde ad olurlar.
Kitapların sadece ikisini alabildim. (altı çizili sözcük ad görevindedir.)
Dün okumak için iki kitap aldım. (altı çizili sözcük sıfat görevindedir)
Belgisiz Sıfatlar
Belirttikleri ismin özelliklerini tam olarak veremeyen sıfatlardır. Belirsizlik söz konusudur. ”Her, bir, hiçbir, birkaç, bütün, kimi, birtakım, nice, başka, birçok, tüm, az, çok, bazı…”
Örnekler:
Az zamanda, çok işler başardık.
Her insan ölümlüdür.
Bütün paramı onun için harcadım.
Başka kalem kullanmalısın.
Nice gün oldu, dönmedi.
Kimi zaman o da beni anlayamaz.
Bazıları tembel olur. (Belgisiz zamir)
Soru Sıfatları
Varlıkları soru yoluyla belirten sıfatlardır. ”Nasıl, kaç, hangi, ne kadar, kaçıncı, kaçar, ne..”
Örnekler:
Nasıl bir araba bakmıştınız?
Kaç öğrenci ödevini yapmadı?
Bu bilgiyi hangi kitaptan öğrendin?
Ne kadar elma yedin?
Kaçıncı koltuk size ayrılmıştı?
Yarışmayı kaçar puanla bitirdiniz?
Daha önce ne iş yapıyordun?
C. Sıfat Tamlaması
Bir sıfatla adın oluşturduğu sözcük öbeğidir.
Örnek:
hırçın dalgalar, alın teri kokan tarlalar, üç kişi, kaçıncı soru..
Zarflar (Belirteçler)
Eylemlerin, sıfatların ya da bir başka zarfın anlamını belirten sözcüklerdir. Zarflar, bir başka sözcüğü zaman, nitelik(durum), nicelik, yer-yön, soru yönünden belirtirler.
Durum Zarfları
Fiilleri ya da fiilimsileri nitelikleri yönünden belirten zarflardır.
Örnekler:
Ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden.
Akıllıca davrandığı için onu kutlarım.
Bunlara hâl zarfları da denir. Eylemde ya da eylemsiye sorulacak ”Nasıl?” sorusuna cevap verirler.
Sınavı kazanmak için düzenli çalışıyordu.( Nasıl çalışıyordu? Düzenli)
Tatlı tatlı sohbet ederek gidiyorlardı. (Nasıl?)
Unutmayalım ki ”Nasıl?” sorusu ada sorulduğunda cevap veren sözcük ya da sözcük öbeği niteleme sıfatı, eylem ve eylemsiye sorulduğunda cevap veren sözcük ya da sözcük öbeği durum zarfıdır.
Çocuk annesine ilginç sorular sordu.( Burada ki ”nasıl?” sorusu sorular sözcüğüne sorulmuştur ve ilginç sözcüğü sıfat görevindedir)
Bu olaylar ona ilginç görünüyordu. ( Burada ki ”nasıl?” sorusu görünüyordu sözcüğüne sorulmuştur ve ilginç sözcüğü zarf görevindedir)
Zaman Zarfları
Eyleme, eylemsiye ve yüklem durumundaki sözcüğe sorulan ” Ne zaman?” sorusuna cevap verir.
Örnekler:
Bu konu hakkında düşünüldüğünde haklı olduğu anlaşılır.
Düzenli çalıştı mı başarılı olur.
Yarın dershanede öğretmeni görmeliyim.
Yer- Yön Zarfları
Eylemleri ve eylemsileri yer- yön bakımından belirten zarflardır.
– Yeryön zarfları her zaman yalın halde bulunur.
Arabayı ileri park etmişti.
Öğrenciler teneffüste aşağı indi.
Nicelik (Miktar, Azlık-Çokluk) Zarfları
Fiillerin, fiilimsilerin, sıfatların ya da başka zarfların anlamlarını ölçü yönünden tamamlayan, nicelik yönünden belirten zarflardır.
Örnekler:
Dün akşamki yemekten hiç kalmamıştı.
Oldukça başarılı bir öğrenci.
Şiiri en güzel o okumuştu.
– Bu zarflar ” Ne kadar?” , ”Ne miktarda?”, ”Ne ölçüde?”, ”Kaçıncı?” , ”Kaçta kaç?” gibi sorulara cevap verir.
Son zamanlarda buraya az uğruyordu. (Ne kadar?)
– Nicel öğe, nicelik bildiren sözcük ya da sözlerdir. Anlatımla ilgili sorular da sorulabilir.
– Azlık- Çokluk (miktar) bildiren her sözcük, nicelik zarfı olarak kullanılabilir.
Buranın insanları pek tanımıyordu.
– Kimi zarflar derece gösterir. Bu dereceler ”kadar” , ” gibi”, ”daha”, ”en”, ”çok”, ”fazla” , ”az” gibi sözcüklerle değişik görevlerdeki sözcüklere kazandırılabilir.
Ayşe sınava Ahmet’ten daha çok çalışmıştı.
Soru Zarfları
Eylemleri ve eylemsileri soru yönünden belirten zarflardır.
Niçin geldin?
(Her zaman soru zarfıdır.)
Ne bakıyorsun?
(”Niçin” anlamı verdiğinde soru zarfı olur.)
Nasıl çalışıyorsun?
(Eylemi ya da eylemsiyi sorduğunda soru zarfı olur.)
– Soru bildiren sözcük ya da söz + eylem ya da eylemsi.
Zaman Sorusu: Ne zaman?
Durum Sorusu: Nasıl?
Yer – Yön Sorusu: Sorusu yoktur.
Edatlar (İlgeçler)
Genellikle tek başlarına net bir anlamları olmayan, cümle kurmaya yarayan, anlam ilgisi kuran sözcüklerdir.
A. Öbek Oluşturanlar
1.Gibi
Birlikte kullanıldığı sözcüğe, benzetme, tahmin, olasılık veya hemen yapılma anlamları katar.
Örnekler:
Dağ gibi adamdı.
Bu aralar yorgun gibi görünüyorsun.
2.Kadar
Eşitlik anlamı verir. Kendinden önceki ad yada ad soylu sözcükle öbek oluşturur. Bu öbekler farklı görevlerde kullanılabilir.
Onun kadar başarılı biriydi.
Konulara sabaha kadar çalıştı.
3.İçin
Neden ya da amaç anlam verir. Kendinden önceki ad soylu sözcük ya da sözle öbek oluşturur.
Örnekler:
Bu kitapları senin için ayırdım.
Düzenli çalıştığı için başarılı oldu.
Bir şeyler almak için dışarıya çıktı.
4.İle
“İle” edatı cümleye; araç, birliktelik, neden veya durum anlamı kazandırır.
NOT “İle” edatı, “-le / -la” şeklinde kelimeye bitişik olarak da yazılabilir.
Örnekler:
Kapıyı anahtarla açmış. (araç)
İstanbul’a otobüsle gittim. (araç)
Arkadaşları ilesinemaya gitmiş. (birliktelik)
Derenin taşması ile köy sular altında kaldı. (neden / sebep)
Gösteriyi ilgi ile izledik. (durum)
5.Dolayı, Ötürü, Yüzünden
Neden bildiren edatlardır. Kendilerinden önce gelen sözcükle “-den dolayı”, “-den ötürü” şeklinde öbekleşerek kullanılırlar.
Örnekler:
Çalışmadığından ötürü kaybetti. (neden / sebep)
Sizi görmediğinden dolayı üzülüyordu. (neden / sebep)
Biz bu kötü günleri benim densizliğim yüzünden yaşamıştık. (neden / sebep)
6.Üzere
Amaç, zamanda yaklaşma ve koşul anlamları verir. Kendinden önceki ad ya da ad soylu sözcük ve sözlerle öbek oluşturur. Bu öbekler farklı görevlerde kullanılabilir.
Örnekler:
Müzakere bitince evde buluşmak üzere ayrıldılar.
Akşama geri vermek üzere bu kitabı alabilirsin.
7.Karşı
Yönelme anlamı verir. Kendinden önceki ad ya da ad soylu sözcüklerle öbek oluşturur.bu öbekler farklı görevlerde kullanılabilir.
Örnekler:
Bahçeye karşı oturduk.
Bir ölüm haberine karşı ben içimde bin ezinti duydum.
Edebiyata karşı sizde ilk alaka nasıl başladı.
8.Göre
“-e göre” şeklinde kullanıldığında edat olur, karşılaştırma ve görelik anlamı katar.
Örnekler:
Bana göre bu iş olmayacak.
Ona göre bu daha çalışkan.
9.Beri
Zamanda ve yerde başlangıç anlamı verir. Kendinden önceki ad ya da ad soylu sözlerle öbek oluşturur.
Altı ayı aşkın bir zamandan beri bu yolculuğa hazırlanıyordu.
10.Önce, Sonra
Zaman anlamı verirler. Kendinden önceki ad ya da ad soylu sözlerle öbek oluşturur.
Ahmet Hamdi Tanpınar her şeyden önce bir gül şairidir.
Çocuk öksürdükten sonra ağlamaya başladı.
11.Doğru
”-e doğru” şeklinde kullanıldığında edat olur, yönelme bildirir.
Örnekler:
Eve doğru giderken ona rastladım.
Araba üzerimize doğru geliyor.
Kuşlar güneşe doğru uçuyorlar.
B. Tek Başlarına Edat Olanlar
1. Sanki
Benzetme anlamı verir.
Çevremde herkes gidince sanki dağbaşında kalmışım sandım.
2. Yalnız
Sadece anlamı verdiğinde edat olur.
Bu soruları yalnız o çözebiliyordu.
3. Diye
Neden- Sonuç ve amaç anlamı verir.
Hediye almadım diye bana darılmış.
Biraz hava alalım diye pikniğe gidiyoruz.
4. Sadece
Sıralama ve özgürlük anlamı verir.
Bir işi başarmak istiyorsanız sadece azimli olmalısınız.
Bağlaçlar
Tek başına belirgin bir anlamı olmayan, eş görevli sözcük ve sözlere ayrıca cümleleri bağlamaya yarayan sözcüklerdir.
A. Açıklama Bağlaçları
Yani, Demek ki, öyleyse, kısaca, şu halde, hal böyleyken…
Örnekler:
Rıza Efendi de belki bu yüzden yani perde niçin açılmıyor, diye sinirleniyor.
Sınavda başarılı olamamış demek ki konulara iyi çalışmamış.
B. Karşılaştırma Bağlaçları
Ha … ha, ister … ister, gerek … gerek, olsun … olsun, hem … hem, ya … ya da, ne … ne.
Örnekler:
Ha geldi ha gelecek.
İster gitsin ister kalsın.
Gerek nazımda gerek nesirde başarılı eserler vermiş.
Ya gelinir ya gelinmez.
Kadın olsun erkek olsun her ikisi de aile için önemli.
C. Sıralama Bağlaçları
İle, ve.
Odun ile kömür almayı unutmayın!
Ali, Ayşe ve Ahmet sınava girmedi.
D. Neden – Sonuç Bağlaçları
Zira, çünkü, bu nedenle.
Örnekler:
Ben şimdi sizin fikrinizi eleştirmeyeceğim çünkü bu faydasız.
Bu şekilde konuşmaktan vazgeçin zira insanların tepkisini çekebilirsiniz.
E. Karşıtlık Bağlaçları
Ancak, fakat, ama, yalnız, lakin, halbuki, oysa.
Örnekler:
Bu büyüklük değil ancak mertçe bir davranıştır.
El fenerim de çantanın üstündeymiş fakat onu görememiştim.
Para kazanmayı hiç sevmiyordu ama hesapsız harcamaya da bayılıyordu.
F. Pekiştirme Bağlaçları
Hem de, üstelik, hatta, ki, de..
Örnekler:
Ankara’yı sever misin? – Hem de nasıl.
Bunlar çok sağlam hatta en sağlamlarıdır.
Kapağı kaldırmış ki sandık bomboş.
Üstelik ahbap olmak için Hristiyanı Müslümana üstün tutmuyorlardı.
Ünlemler
Seslenmeye ve çeşitli duyguları dile getirmeye yarayan, tek başlarına belirgin bir anlamı olmayan sözcüklerdir.
A. Seslenme Ünlemleri
Ey, hey, hişt…
Hey! Ne yapıyorsunuz burada?
B. Duygu Ünlemleri
Ah, vah, ah, öf..
Vah! Kadıncağız nasıl da düştü.
C. Ses Halinde Ünlemler
Ooo, aaa, e…
Ooo! Çoktan işi bitirdim.