Bugünün Saraylısı – Refik Halit Karay Eser Özeti
Sizlere bu yazımızda Bugünün Saraylısı – Refik Halit Karay eser özeti hakkında bilgi vereceğiz. Eserin özeti, konusu, ana karakterleri hakkında merak ettiğiniz bir çok sorunun cevabını yazımızda bulabilirsiniz…
Bugünün Saraylısı – Refik Halit Karay
ROMANIN KONUSU:
Romanın kadın kahramanı olan Ayşen, kaçakçılık sayesinde zengin olan sonradan görme bir taşralıdır. Babası kaçakçılık işleri için yurt dışına vb gittiği için Ayşen babasının teyzesi oğlu olan Ata Efendi’nin Gedikpaşa ‘daki orta halli evine gelmiş ve kısa sürede İstanbul zenginleri ile haşır neişir olmaya başlamış, kimi görürse kendine aşık etmiştir. Herkes Ayşen’in peşinde iken Ata Efendi de yeğenine aşık olduğunu anlar.
ROMANIN ANA KARAKTERLERİ:
Ayşen: Romanda anlatılan olayların etrafında geliştiği şahıstır. Kaprisli, güzel bir kızdır. Güzelliği ile herkesi peşinden koşturur.
Ata Efendi: Evin babasıdır. Çıkarcı bir tiptir.
Yaşar: Ayşen’in babasıdır. Zengin bir adamdır.
Rüştü: Ata Efendi’nin patronunun oğludur. Ayşen ile evlenir.
ÖZET:
Ata Efendi’nin evi Gedikpaşa’nın kıyısında köşesinde postacıların bile çok seyrek uğradığı bir yerdedir. Ata Efendi bu evde karısı Üftade, kızı Feride, damadı Atıf ve oğlu Çetin ile sakin bir hayat yaşamaktadır.
Ata Efendi’nin teyzesi oğlu ve zengin bir adam olan Yaşar onlara bir mektup yazmış, uzak yerlere gideceğinden kızını onlara emanet etmek istediğini bildiren bir mektup yollamıştır. Yaşar kızı ile birlikte üç yüz lira göndermiş olduğunu da yazmıştır. Ev halkının çekincesine rağmen Ayşen emrivaki bir şekilde yanlarına gelmektedir.
Ata Efendi ile ailesi bu kızın gelmesi ile evlerinin huzurunun kaçacağından endişe etmişler ama üç yüz lirayı duyunca da her şeyden vaz geçmişlerdir. Ata Efendi ve ailesi bu kızın 13, 14 yaşlarında küçük bir kız olduğunu düşünmektedir. Fakat Yaşar’ın kızı Ayşen her görenin yüreğini hoplatacak boylu poslu, gösterişli ve çok güzel bir kızdır.
Ayşen eve geldikten sonra evde birçok tatsızlıklar baş gösterir. Çünkü evlerindeki damatları biraz çapkın biridir. Üstelik de Ata Efendi’nin kızı Ayşen’i kıskanmıştır. Lakin Zengin bir adamın kızı olan Ayşen herkese kaçak eşyalardan oluşan hediyeler getirmiş, herkesin gönlünü de almayı becermiştir. Çapkın bir damat vardır. Ancak Ayşen bütün ev halkına getirdiği kaçakçılık malı hediyelerle hepsinin gönlünü kazanır. Çünkü babası Yaşar kaçak mal ticareti yapan bir kaçakçıdır ve herkese uygun hediyeler de yollamıştır.
Üftade Hanım ile Feride Ayşen’i gezdirmeye başlar. İstanbul’u çok merak eden Ayşen gittiği her yerde dikkati çekmektedir. Florya’ya denize gittikleri bir Pazar günü Ata Efendi’nin patronu Tabip Sedefinci’nin oğlu Rüştü ile Ayşen’e âşık olur.
Kaçakçı Yaşar, sürekli olarak kızı Ayşen’e İstanbul’daki iş ortağının kanalı ile kızının geçimi için
para göndermekte, Ayşen ‘de bir yandan ev halkına yardım ederken diğer yandan da süsüne püsüne giyime kuşama paralar saçmaktadır. Bu yüzden Ata Efendi’nin evi yeni bir kazanç yolu da bulmuştur.
Ata Efendinin patronunun oğlu olan Rüştü ise Ata Efendi ile münasebeti koyulaştırıp Ayşen’e ulaşmak için sık sık Ata Efendi’nin yanına gidip gelmeye başlamıştır. Hatta bir akşam Rüştü, Ata Efendi ve iş arkadaşı İsmail Bey’i yemeğe götürür. Bu yemeğe İsmail Beyin eşi, dul baldızı ve kızı da katılmıştır. Yemek esnasında Ata Efendi’nin ailecek misafir gelinmesi konusu açılmış, bayanların hepsi hafif meşrep kadınlar olmasına rağmen Ata Efendi bu daveti kabul etmiştir.
Rüştü Bey, Ayşen Hanıma yakınlık kurmak istediğinden bu davet sayesinde bunu başaracaktır. Davete hali ile Ayşen de gelmiş ve bu davette Ayşen İsmail Bey’in baldızı Berrin Hanımla çok iyi anlaşmıştır. Berrin Hanım, bu sayede Ayşen’in giyiminden kuşamından her şeye kadar akıl hocası haline gelir.
Yaşar kısa bir ziyaret için İstanbul’a gelir ve kızını bir apartmana yerleştirir. Ata Efendi ve Üftade Hanım da Ayşen’in koruyucusu olarak bu dairede kalmaya başlamıştır. Bu arada Ata Efendi’nin damadı olan Atıf, Yaşar’ın verdiği sermaye ile çivi imalathanesi kurup zengin bir sanayici olmaya başlamıştır. Patronu ve oğlu Rüştü’nün gözüne girmeye başlayan Ata Efendi’de sürekli terfi almaya ve işinde yükselmeye başlar.
Ayşen’in hayatı da hızla değişmiştir. Akıl hocası Berrin Hanım onu İstanbul’un en mağazalarına götürmekte Ayşen’in görgüsünü arttırmaktadır. Ayşen tam bir hanımefendi olmuştur. Ata Efendinin görevi Ayşen’i eğlence yerlerine, davetlere götürüp gezdirmek haline dönüşmüş.
Üftade Hanım ise gidilen o alafranga yerlerin kendine yakışmayacağını ve Ayşen’in de hoşuna gitmeyeceğini düşündüğünden onlardan uzak durmaktadır.
Ata Efendi ve Ayşen bir gün Taksim Gazinosunda Rüştü ile karşılaşıp daha sonra bir pavyona giderler. Burada ise Elçi Faruk Senai Bey ile görüşüp tanış olurlar. Faruk Senai Bey’de ilk görüşte Ayşen’e aşık olur.
Ata Efendi de yeğeni olmasına rağmen Ayşen’in çekiciliğine kapıldığını fark etmiş, başkaları Ayşen’i beğendikçe kıskanmaya başlamıştır. Faruk Senaî Bey, Ayşen ile evlenmek istediğini m Rüştü’nün babası Talih Bey aracılığıyla Ata Efendi’ye iletir. Rüştü bunu duyunca çok sinirlenmiştir Çünkü Rüştü de Ayşen ile evlenmek istemektedir.
Oysaki Rüştü’nün babası Talib Bey kaçakçılıkla zengin olmuş biradam olan Kaçakçı Yaşar’ın sonradan görme kızını oğluna almak istememektedir. Rüştü, ise umudunu Ata Efendiye bağlamıştır. Nitekim Ata Efendi de Ayşen’in Rüştü ile evlenmesini istemektedir. Çünkü Ayşen patronunun oğlu ile evlenirse Ata Efendi’nin iş yerindeki ağırlığı artacak, mevkisi de yükselecek, ayrıca gizliden gizliye heveslendiği Ayşen’den de büsbütün ayrılmamış olacaktır.
Aradaki yaş farkına rağmen Ayşen’in tercihi Faruk Senai Bey olur. Çünkü Faruk Senai ona Avrupa’yı ve daha lüks bir hayatı ona vaad etmektedir. Ayşen’in çin önemli şey koca adayının kalitesi değil en iyi en lüks hayat kalitesi olmaktadır. Babasının izni olmadan evlenemeyeceğini de söyleyerek Rüştü, Mister Tomas ve Faruk Senai Bey’i babasından istemeleri için Mersin’e yollar.
Ayşen kararsızlık sürecinde bir bunalım geçirmiş onu tedaviye gelen Doktor Raşit’de Ayşen’e âşık olmuştur. Mersin’den söndükten sonra Ayşen ile evlenemeyeceğini anlayan Rüştü İstanbul’dan da ayrılıp, Mısır’a gider. Faruk Senai Bey de tayini sebebiyle İstanbul’dan ayrılmıştır.
Dolmabahçe Sarayı’nda Amerikan filosu şerefine bir balo düzenlenmiş Ayşen de bu baloya Ata Efendi ve Doktor Kaynarsu ile birlikte gitmişlerdir. Ayşen ile Rüştü, bu baloda yeniden yakınlaşır ve Rüştü ile Ayşen evlenmeye karar verir. Balodan çıkışta Ata Efendi başkasının paltosunu giyerek dışarı çıkar.
Ancak Ayşen hala Faruk Senai Bey ile mektuplaşmakta ve Elçi Bey onu italya’ya çağırmaktadır. Üstelik, evlilik teklifini kabul ederse Ayşen’e bir apartman dairesi almayı vaat etmektedir.
Ata Efendi’nin kaybolan paltosunu giyen Mısırlı Rüveyha Paşa paltoyu eve getirmiş ve Ayşen’i görüp âşık olmuştur. Ayşen, bu defa da Rüştü’den gizli gizli Paşa ile görüşmeye başlamıştır. Rüştü bunu öğrenmiş ama Ayşen inkâr etmiştir. Bunun üzerine işin aslını öğrenmek isteyen Rüştü de Paşayla görüşmeye başlar. Ayşen, Nüveyha Paşa ile kaçmak üzeredir. Ata Efendi de bunu duyup Rüştü’ye haber verince Ayşen, Paşa ile İtalya’ya gidip evleneceğini daha sonra da babasına haber vereceğini anlatır ve nişanı atar.
Ayşen’in Mısır’a gideceğine üzülen Ata Efendi bir kalp krizi geçirir ama Ayşen, Mısır’a gidip Paşa ile evlenir. Ata Efendi tekrar Gedikpaşa’daki evine döner. Rüştü’nün babasının işinden de ayrılır ama Paşa, onlara bir maaş bağlamıştır.
Ata Efendi bir gün Rüştü ile buluşmuş; Ayşen’in kocasından ayrılacağını yeniden Rüştü ile olmak istediğini öğrenmiştir. Ayşen Gedikpaşa’aki eve gelip Ata Efendi’nin yanında kalacağını yazmıştır.
Rüştü ve Ata Efendi, Ayşen’in Mısır’dan geleceğine dair hayallere kapılmışlardır. Oysaki gerçek farklıdır. Mısır’dan gelen birisi Ayşen’in morfine alıştığını, o mektubu morfinin etkisi altında hayallere daldığı bir anda yazdığını keyif verici etkisiyle eski günlere özlem duyduğunu bunu fark eden paşa’nın da onu Riviera’da bir sanatoryuma yatırmış olduğunu öğrenir.
Tüm bunlar Ata Efendiyi mahvetmiş, en sonunda Ata Efendi kendisini bir arabanın önüne atarak intihar etmiştir