Sözlükte ibadet; boyun eğmek, itaat etmek, saygı duymak, kulluk etmek, tapınmak gibi anlamlara gelir. Dinî terim olarak ise ibadet; insanın inandığı dinin emirlerini yerine getirmesi ve inandığı varlıkla manevi bir bağ kurmaya çalışmasıdır. İslam’a göre ibadet ise kulun Allah’a (c.c.) karşı kulluk görevini yerine getirmesi, O’nun emirlerine uyması ve yasaklarından kaçınmasıdır.
Kur’an’da ibadet kavramı; tevhid (Nisa, 4/36), itaat (Bakara, 2/172), dua (Mü’min, 40/60), boyun eğmek (Fatiha, 1/5), iman ve salih amel (Nisa, 4/172-173), Allah’ı tesbih ve secde (A’raf, 7/206), Allah’ı bilmek ve tanımak gibi (Zariyat, 51/56) anlamlarda kullanılmıştır. Bu manalardan hareketle ibadet, İslam’ın emir ve yasaklarını gözetmeyi ve Allah’ın sınırlarını korumayı ifade eder.
Bir davranışın ibadet olabilmesi için; kişide iman, niyet ve ihlas olması gerekir. İbadetin Allah rızası için yapılması ve İslam’a uygun olması lazım gelir.
Bazı ibadetlerin (namaz, zekât, oruç, hac) uygulanmasında belirli bir vakit ve şekil şartı vardır. Bunlara özel anlamda ibadet denir. Genel anlamda ibadet ise, Allah’ın (c.c.) rızasına dayanan her türlü söz ve davranıştır.
Uygulama itibarıyla ibadetler dört kısma ayrılır:
– İman, ihlas, niyet, tefekkür, marifet, sabır, takva gibi kalbî ibadetler.
– Namaz, oruç, dil ile zikir ve dua, ana-babaya iyilik, insanlara iyi muamele ve sıla-i rahim gibi beden ile yapılan ibadetler.
– Zekât, sadaka, yakınlara ve fakirlere yardım, Allah yolunda infak gibi mal ve servetle yapılan ibadetler.
– Hacca gitmek, cihat etmek gibi hem mal hem de beden ile yapılan ibadetler.
Hiçbir ibadet başka bir ibadetin yerini tutmaz. Bu nedenle inanan bir insan namaz kılmak, oruç tutmak gibi ibadetlerin yanı sıra yardım etmek, çalışmak, ilim öğrenmek vb. davranışları yerine getirmekle de yükümlüdür.
çok yardımcı oldu tesekurler