Kur’an’a Göre Hz. Muhammed Konu Anlatımı
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi ayt konu anlatımı, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi tyt konu anlatımı , Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi yks konu anlatımı… Merhaba arkadaşlar sizlere bu yazımızda Kur’an’a Göre Hz. Muhammed hakkında bilgi vereceğiz. Yazımızı okuyarak bilgi edinebilirsiniz..
Kur’an’a Göre Hz. Muhammed
- Muhammed’in Şahsiyeti
- Muhammed’in Peygamberlik Yönü
- Muhammed’e Bağlılık Ve İtaat
- Kur’an’dan Mesajlar: Ahzâb Suresi 45 – 46. Ayetler
Muhammed’in Şahsiyeti
Peygamberler, Allah’ın kulları arasından seçtiği ve vahiyle şereflendirerek emir ve yasaklarını insanlara ulaştırmak üzere görevlendirdiği elçilerdir. Hz. Muhammed (s.a.v.) son peygamberdir. Hz. Muhammed (s.a.v.) diğer peygamberler gibi bir beşer
ve bir peygamberdir. O da diğer insanlar gibi bir anne babadan dünyaya gelmiş, büyümüş, evlenmiş ve çocukları olmuştur. Hz. Muhammed’in (s.a.v.) peygamber oluşu onun sıradan bir insan olmadığının da bir göstergesidir. O, güzel ahlakı ile insanlar arasında örnek gösterilen bir peygamberdir. Allah (c.c.) Kur’an’da bu konuda şöyle buyurmaktadır: “Sen elbette üstün bir ahlaka sahipsin.” (Kalem suresi, 4. ayet.) Peygamberimizin (s.a.v.) attığı her adım, söylediği her söz, yaptığı her iş, geliştirdiği her ilişki bizim için örnektir çünkü Allah’ın (c.c.) örnek olarak takdim ettiği bir insan tabi ki bizler için rehber ve örnek olacaktır. O, her davranışı ile insanlara rol model olmuş bir şahsiyettir. O, dürüst ve güvenilir, affedici ve merhametli, adil, müsamahakâr, sabırlı kararlı, cesur ve mütevazı gibi bazı ahlaki özelliklere sahip bir insandı.
Hz. Muhammed (s.a.v.), peygamberliği öncesinde bile dürüstlüğü ve güvenilir olmasıyla kavmi arasında dikkat çekmiş ve tanınmıştı. O, asla yalan söylemez, şaka yaparken de bu hassasiyetini sürdürürdü. Hz. Peygamber (s.a.v.), hayatı boyunca doğru yaşamış ve Müslümanların da doğru sözlü insanlar olmasını arzu etmiştir.
Allah (c.c.), merhameti var etmiş, Peygamberini (s.a.v.) de merhamet duygusu ile bezemiş, müminlerin de bu meziyetle süslenmelerini ve şefkati birbirlerine tavsiye etmelerini emretmiştir. Hz. Peygamber (s.a.v.), merhametli olduğu gibi ümmetine de merhametli olmalarını tavsiye etmiştir.
Hz. Muhammed (s.a.v.) hayatı boyunca adil olmuş kimsenin hakkını yememiştir. O, yargılama sırasında bir hakim gibi davranır, hüküm verme noktasında ise her zaman adalet ilkesini gözetirdi, hiçbir zaman hükmü muhataba göre değiştirmemiştir. O her
işinde olduğu gibi, kamu ve kişi haklarını doğrudan ilgilendiren konularda da asla adam kayırmazdı.
Hz. Muhammed (s.a.v.), insanlara karşı müsamahalı davranır onların hatasını yüzlerine vurmazdı. O, insanlara anlayışlı davranır onları mahcup etmezdi. Hz. Muhammed (s.a.v.) her yönden bize örnek olduğu gibi sabır ve kararlılıkta da örnek bir şahsiyettir. Onun hayatı acı, zorluklar ve bunlara gösterdiği sabır örnekleriyle doludur.
Hz. Peygamber (s.a.v.), İslam’a davet yolunda karşılaştığı güçlük ve sıkıntılara karşı gösterdiği sabır ve metanet müminlerin, musibetler konusunda nasıl bir tavır takınmaları gerektiğine güzel bir örnektir. O, görevini yerine getirirken pek çok zorluklarla karşılaşmış fakat davasından asla vazgeçmemiştir.
İnsanlığa Kur’an ahlakını yaşayarak gösteren Hz. Peygamber (s.a.v.) onlara mütevazı olmayı yaşayarak öğretmiş, oldukça sade bir yaşam sürmüştür. Hz. Peygamber (s.a.v.), hayatının hiçbir anında insan olduğunu unutmamış ve Allah (c.c.) tarafından
kendisine verilen yüce meziyetlerle kendini büyük görmemiştir.
Muhammed’in Peygamberlik Yönü
Resûlullah (s.a.v.), kendisine indirilen vahyin tebliğ edilmesi yanında onun tebyini, teşrii ve temsil edilmesiyle de görevlendirilmiştir.
Peygamberler, insanları hidayete ve saadete erdirecek bu vahiyleri onlara eksiksiz olarak ulaştırmakla görevlidirler. Peygamberimiz (s.a.v.) ise, kıyamete kadar geçerli olacak dinî esasları insanlara tebliğ etmiştir. O bu görevini hakkıyla yerine getirmiştir.
Hz. Muhammed (s.a.v.), tebliğini yaparken bazı hususlara dikkat etmiştir. Onun görevi, insanlara nasihat edip öğüt vermektir, onları zorlamak ve onlara baskı kurmak değildi.
Peygamberimiz (s.a.v.) sadece Kur’an-ı Kerim’i tebliğ eden, sıradan bir insan değildir. O kendisine bildirilen emir ve yasakları insanlara tebliğ etmiş, onların anlayabilmeleri için açıklamış ve bu ayetleri nasıl uygulanacağını davranışlarıyla göstermiştir.
Peygamber Efendimizin (s.a.v.) görevlerinden biri de hüküm koymaktır. Peygamberin (s.a.v.) hüküm koyması Allah’ın (c.c.) ona bildirmesi, ve bu konuda açıklama yapması demektir. Peygamberin (s.a.v.) koyduğu her hüküm Allah’ın (c.c.) bilgi ve izni
dâhilindedir.
Hz. Muhammed’in (s.a.v.) vahiy alması ve onu insanlara tebliğ etmesi haricinde ilahi mesajın gerçek hayata nasıl tatbik edeceğini öğretmek ve örnek olma gibi görevleri de vardı. Bu örneklik, ilahi mesaj olan Kur’an’ı insanlara uygulamalı olarak göstermek,
ondan nasıl yararlanacaklarına dair bilgi vermektir. Hz. Muhammed (s.a.v.), dinî ve dünyevi konularda müminlere ve tüm insanlığa en güzel örnek olmuş ve İslam dinini en güzel şekilde temsil etmiştir.
Muhammed’e Bağlılık Ve İtaat
“İtaat” kelime anlamı ile “boyun eğme, buyruğa uyma, söz dinleme” manasına gelir. Peygambere itaat de O’nun (s.a.v) gösterdiği ve emrettiği şekilde hareket etmektir. Nitekim Hz. Muhammed’in (s.a.v) “yapın” dediği her şey muhakkak bir ayete dayanır yani Allah’ın O’na verdiği emirlerden alıntıdır. Peygamberin sünneti, biz Müslümanlar için kesinlikle kopulmayacak değerlerde olup hayatımızın her alanını O’nun gösterdiği şekilde dizayn edilmesi gerekir. Peygambere bağlılık ve itaat hakkında bilgi verirken öncelikli olarak söylememiz gereken en önemli konu; Peygamberin emirlerinin hem sosyal hem de uhrevi hayat açısından önemli bir yer taşıdığıdır. Ticaret, aile hukuku, çevre hukuku, toplum hukuku ve daha aklımıza gelebilecek tüm alanlarda O’nun (s.a.v) gösterdiği şekilde hareket ederek O’na olan bağlılığımızı göstermek durumundayız.
Allah (c.c) ayet-i kerimede şöyle buyurmaktadır;
“Andolsun, Allah’ın Resûlünde sizin için; Allah’a ve ahiret gününe kavuşmayı uman, Allah’ı çok zikreden kimseler için güzel bir örnek vardır.” (Ahzab-21)
Peygamberin gerek aile hayatı gerek ticaret hayatı ve gerekse de sosyal hayatının tamamı ölçülüdür. Haksızlık etmeyen, haksızlığa boyun eğmeyen, insanlara karşı hilm ile yaklaşan bir Peygamberin ümmeti olabilmek için O’nun gösterdiği her şeye elimizden geldiğince itaat etmek ve bağlılığımızı göstermek zorundayız. Nitekim ayet-i kerimede de söylenmek istenen tam da budur. Allah’a ve ahiret gününe kavuşmayı uman, Allah’ı çok zikreden kimseler için güzel bir örnek vardır. Hz. Aişe (r.a) validemize “Peygamber nasıl yaşar?” diye sorduklarında O cevaben; “O yürüyen bir Kur’an gibidir” şeklinde cevap verir. Yürüyen Kur’an gibi yaşayan ve hareket eden bir Peygamberin hayatının her alanında örnek teşkil edecek şeyler vardır. Biz Müslümanlar da O’nun (s.a.v) önderliğini ve liderliğini kabul etmiş bireyler isek kesinlikle gösterdiği yoldan herhangi bir şekilde sapmamak ve O’na olan bağlılık ve itaatimizi hal ve hareketlerimizle göstermek zorundayız. Aksi halde tam manasıyla iman etmiş sayılmayız.
Kur’an’dan Mesajlar: Ahzâb Suresi 45-46. Ayetler
“Ey peygamber! Seni tanık, müjdeci, uyarıcı, izniyle Allah’a çağırıcı ve etrafını aydınlatan bir ışık olarak gönderdik.” (Ahzâb suresi, 45-46. ayetler.)
Hz. Peygamber (s.a.v.), Kur’an ayetlerini hem tebliğ etmiş hem de bunları açıklayarak bir müjdeci ve uyarıcı olmuştur. O, insanları iyiliğe teşvik etmiş, kötülükten de
sakındırmıştır. Onun tebliği ve açıklamaları, itaat edenler için ebedî mutluluğun ve cennetin müjdesi, inkâr ve isyan edenler için ise felaketlerin ve cehennem azabının haberidir. Hz. Peygamber (s.a.v.), inananlar için müjdeci, inkâr edenler için bir uyarıcıdır.
TYT Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Konuları Konu Dağılımı için tıklayınız.
AYT Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Konuları Konu Dağılımı için tıklayınız.