8. Sınıf Çağdaş Türkiye Yolunda Adımlar Konu Anlatımı

Karatay

Bu yazımızda sizlere LGS İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük konusu olan aynı zamanda  8. sınıf konuları arasında yer alan Çağdaş Türkiye Yolunda Adımlar hakkında bilgilendireceğiz. Aşağıda sizlere başlıklar halinde konularımızı anlattık. Üzerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Çağdaş Türkiye Yolunda Adımlar

Saltanatın Kaldırılması (1 Kasım 1922)

-Saltanatın kaldırılma nedenleri: Lozan görüşmelerine çağrılarak ikilik oluşturmayı önleme Kurtuluş Savaşında padişahın olumsuz tutumu ve M. Kemal’in yeni kurulan devlette saltanat yerine Cumhuriyeti istemesidir.
-Lozan’a İstanbul hükümeti de çağrılınca M. Kemal Lozan Antlaşması öncesi saltanatla halifeliği ayırarak saltanatı kaldırdı. Son padişah Vahdettin ülkeyi terk edince halife olarak Osmanlı soyundan gelen Abdülmecit Efendi halife oldu.

Sonuçları

– Ülkede iki ayrı yönetimin bulunmasına son verildi.
– Altı yüz yıllık Osmanlı saltanatı sona erdi.
– Ulusal egemenliğin tam olarak sağlanması için önemli bir adım atıldı.
– TBMM Türkiye’de tek yasal güç haline geldi.
– Din ve devlet işlerinin tek bir makamın elinde bulunmasına son verildi. Böylece laiklik alanında da ilk önemli adım atılmış oldu.
– Son Osmanlı Sultanı VI.Mehmet Vahdettin 17 Kasım 1922’de ülkeyi terk etti.
– TBMM Halifeliğin İngiltere tarafından kullanılmasını engellemek amacıyla Osmanlı Hanedanından Abdülmecid Efendiyi halife seçtiğini ilan etti.
– Halifelik Osmanlı Devletindeki siyasi gücünü kaybederek sembolik bir makam haline geldi.
– Yapılacak İnkılaplara zemin hazırlandı.
– Lozan Barış görüşmelerinde Türkiye’nin tek bir heyet tarafından temsil edilmesi sağlandı. Böylece İtilaf devletlerinin ikilik çıkarma planı sonuçsuz kaldı.
– Saltanatın kaldırılması nedeniyle TBMM’de tartışmalar daha da artarak Meclisin çalışmaları olumsuz yönde etkilendi. Bunun da etkisiyle TBMM’nin seçimlere gitmesi hızlandı.

Lozan Barış Antlaşması 

-Başdelegeler; İsmet İnönü, Hasan Saka ve Dr. Rıza Nur’dur.
Mustafa Kemal’in taviz verilmemesi istediği konular:

* Ermenilerin yurt istemesi
* Kapitülasyonların kaldırılması

Lozanda alınan kararlar

Sınırlar:

Batı: Yunanistan ile Mudanya , Bulgaristan ile de İstanbul Antlaşması esas alındı.
Doğu: Kars Antlaşması esas alındı.
Güney: Ankara Antlaşması eses alındı.
Irak: Bu sorun gündeme gelmesine rağmen çözümü sonraya bırakıldı.

Kapitülasyonlar: Tamamen kaldırıldı. Düyun-u Umumiye İdaresinin Türkiye’deki görevi sona erdi.

Azınlıklar: Hepsi Türk vatandaşı sayıldı.

İstanbul’un Boşaltılması: 45 gün içerisinde boşaltılması kararı alındı.

Patrikhane: Tüm ısrarlara rağmen İstanbul dışına çıkarılmadı. Lozan’da her iki taraf arasında uzlaşıp yazıya geçirilen ilk konudur.

Adalar: Kıbrıs İngiltere’ye On İki Ada İtalya’ya, Ege adaları Yunanistan’a, Bozcaada ve Gökçeada ise Türkiye’ye bırakıldı.

Savaş Tazminatı: Bosnaköy ve Karaağaç savaş tazminatı olarak Türkiye’ye bırakıldı.

Boğazlar: Boğazlar bir komisyon tarafından yöneltlmeye devam edecek. Komisyon başkanı ise Türk olacak.

Dış Borçlar: Osmanlı devleti’nden ayrılan devletlere yüz ölçümleri alınarak borçlar paylaştırıldı.

Nüfus Mübadelesi: Batı Trakya’da oturan Türkler ile İstanbul’da oturan Rumlar yerleşik (etabli) sayılacak, diğerleri ise yer değiştirilecek.

Lozan’da Çözümlenemeyen (Yarım Kalan) Konular

-Boğazlar sorunu ( Montrö Boğazlar Sözleşmesi ile çözülecek)
-Musul Sorunu (İngiltere ile sonra görüşmek üzere bırakıldı. Ancak alınamadı)
-Hatay Sorunu ( Fransızlarla 1939’da imzalanan Ankara Antlaşması ile Türkiye’ye bağlandı.)

Yeni Türk Devleti’ni bütün devletler tanımış oldular. Siyasî bağımsızlık yanında ekonomik ba­ğımsızlık elde edildi. M. Kemal ülkeyi kalkındırmak ve geliştirmek için İnkılaplar dönemini başlatmasını sağladı.

İzmir (Türkiye) İktisat Kongresi 

Ülke ekonomisinin durumu Kurtuluş savaşında iyice bo­zulmuştu. Elde edilen askeri ve siyasi başarının bir ben­zeri ekonomik alanda da sağlanması şarttı.
Ekonomiyi güçlendirmek ve milli ekonominin kurulmasıy­la ilgili esasları belirlemek amacıyla 17 Şubat 1923′de İz­mir iktisat kongresi toplandı bu kongreye çiftçi Tüccar, sanayici ve işçi kesimlerinden temsilciler katıldı. Burada Misak-ı iktisadi (ekonomik ant) kabul edildi.

Kongrede alınan kararlar:
-Sanayinin her alanda geliştirilmesi
-Yabancı tekelden kaçınılması
-Çiftçilere kredi sağlanması
– Milli sanayi kurulması ve ihracatın teşvik edilmesi
-Bu kongrede devletçilik ilkesi benimsenmiştir.

Başkent Ankara

M.Kemal Sivas kongresinden sonra (27 Aralık 1919) temsil heyeti ile Ankara’ya gelmişti. Savaşı buradan yönetti, meclisi burada açtı.Ankara başkent gibi konumdaydı. M.Kemal Ankara’nın resmi olarak başkent olmasını istedi. 13 ekim 1923 tarihinde tek maddelik kanun teklifi ile “Türkiye Devleti’nin başkenti Ankara’dır.” İfadesi anayasamızda yerini aldı.

Cumhuriyetin İlanı 

Sebepleri
Mustafa Kemal’in egemenliğe cumhuriyete inanan bir lider olması
Cumhuriyet rejiminin çağdaş toplum oluşturmaya imkan sağlaması
Fethi Bey hükumetinin istifa etmesinin üzerine yeni hükumet kurulamaması, yönetim boşluğu olması

Sonuçları
Yeni Türk devletinin yönetim şekli belirlendi. (Cumhuriyet)
Mustafa Kemal’in oy birliğiyle cumhurbaşkanı seçilmesi ile devlet başkanı sorunu çözümlendi. (Cumhurbaşkanı)
Hükumet bunalımının yaşanmasını engelleyecek kabine sistemine geçilmiştir.

NOT: Cumhuriyetin ilanından sonra ilk cumhurbaşkanı Mustafa Kemal; ilk başbakanı İsmet İnönü; İlk TBMM Başkanı Fethi Okyar olmuştur.

NOT: Mustafa Kemal milli mücadelenin devam ettiği dönemde rejim sorunu yaşanmaması için koşullar oluşmadığından devletin yönetim biçimini açıklamayı sonraya bırakmıştır.

Demokrasi: Vatandaşların geniş haklara sahip olduğu, devlet yönetimine eşit olarak katılabildiği, görevli ve siyasi liderlerin seçimle belirlendiği, hukuk kurallarına bağlı siyasi sistemdir.

Cumhuriyet: Egemenliğin millete ait olduğu, hakkını seçtiği milletvekilleri aracılığıyla kullandığı, yönetim şeklidir.

Kabine Sistemi: Cumhurbaşkanının başbakanı atadığı, başbakanın da bakanları seçerek güven oyu aldığı sistemdir. Bundan önce meclis hükumeti sistemi uygulanmıştır, bu sistemde meclis başkanı hükumetin de başkanıdır.

Çağdaş Devlete Doğru

Halifeliğin Kaldırılması (3 Mart 1924)

Sebepleri

Halifelik makamının yapılacak inkılapların önündeki en büyük engel olması
Halifelik makamının Cumhuriyet rejimi ve ulus devlet anlayışı ile bağdaşmaması
Devletin laikleşmesinin sağlanmak istenmesi
Halifeliğin, saltanat yanlılarının güç aldığı bir makam durumuna gelmesi ve bunun sonucu olarak, Halife Abdülmecit Efendi ‘nin padişah gibi davranarak yetkilerini aşması
TBMM içerisinde bazı vekillerin halife taraftarlığı yapması ve bunun siyasi ahengi bozması
İngilizlerin kadrolarında görevli olan Seyyid Emir Ali ve Ağa Han’ın Türkiye’nin iç işlerine karışıldığını ortaya koyan mektubunun muhalif gazetelerden Tanin’de yayımlanması

Sonuçları

Halifeliğin kaldırılması laikliğe geçişin en önemli aşaması olmuştur.
Saltanatın bir uzantısı olarak görülen Halifelik kaldırılarak siyasi alanda yenileşmenin son adımı gerçekleştirilmiş oldu. Devlet merkezindeki iki başlılık ortadan kalktı.
Halifeliğin kaldırılması ile Türkiye Cumhuriyeti’nin karakteri tam olarak ortaya çıktı.
Halifeliğin kaldırılması Türkiye’de inkılâp sürecini hızlandırmış ve inkılâplar için elverişli bir ortam hazırlamıştır.
Ulusal egemenlik daha da pekişmiştir.
Türkiye’de ümmetçilik arayışları sona ermiştir.

Çok Partili Demokratik Hayat

Atatürk Dönemi’nde çok partili hayata geçiş çalışmaları, Cumhuriyet yönetimine yönelik isyan hareketleri nedeniyle kesintiye uğramıştır.

Bu nedenle Türkiye 1950 yılına kadar tek parti olan Cumhuriyet Halk Partisi tarafından yönetilmiştir.

Cumhuriyet Halk Fırkası (9 Eylül 1923)

Mustafa Kemal meclis çatısı altında bütün grupları birleş­tirmeyi denedi. Bunu başaramayınca kendisi gibi düşü­nen arkadaşlarıyla birlikte “Anadolu ve Rumeli Müdafaa­yı hukuk” grubunu kurdu. Bu grup daha sonra Atatürk’ün emriyle Halk fırkası adını aldı. (9 Eylül 1923). Cumhuriyetin ilanından sonra ise ismi değiştirilerek Cum­huriyet Halk partisi oldu. Böylece cumhuriyet tarihinin ilk siyasi partisi kurulmuş oldu.

Terakkiperver Cumhuriyet Fıkrası (17 Kasım 1924)

Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk muhalefet partisidir. Kurucusu Kazım Karabekir’dir. Adnan Adıvar, Refet Bele, Ali Fuat Cebesoy, Rauf Orbay diğer kurucularıdır.

Amacı
Liberal ve demokratik bir partidir.
Dini düşünce ve inançlara saygılı olunacaktır.
Cumhurbaşkanı olan kişinin milletvekili görevi kaldırılacaktır.
Serbest ekonomi politikası izlenecektir.
Yerinden yönetim anlayışı uygulanacaktır.
Partinin ilk şubesi Urfa’da açılmıştır.
Şeyh Sait Ayaklanması’yla ilgili olduğu gerekçesiyle  5 Haziran 1925 ‘de hükumet tarafından kapatılmıştır.

Serbest Cumhuriyet Fırkası

İkinci Muhalefet partisidir.
Çok partili yaşama geçme düşüncesiyle Mustafa Kemal Paşa’nın teşviki ve desteğiyle Fethi (Okyar) Bey tarafından kurulmuştur.
Partinin kurulmasında  1929’da ekonomik dünya krizi sırasında hükumetin uygulamalarına seçenek olacak yeni görüşmeler üretmek, mevcut hükumeti denetlemek ve halkın istek ve görüşlerini yönetime yansıtmak düşüncesi etkili olmuştur.

Amacı
Demokrasinin bir unsuru olan çoğulculuğu gerçekleştirme isteği
Hükumeti muhalefet bir organ ile denetleyebilme isteği
Tek parti hakimiyetini son erdirme isteği
1929 Dünya Malı Krizi’nin etkilerini yeni mali modellerle azaltma ve hükumet harcamalarını kontrol etme isteği.

LGS İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük için Tıklayınız

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 1 YORUM
  1. halime dedi ki:

    erkan isanmazın sunumları nasıl indirilir bilen varsa söylesin

BİR YORUM YAZIN

Soru: 10 + 6 kaçtır?


Basari Sıralamaları