Su Ekosistemleri Konu Anlatımı

Karatay

Merhaba arkadaşlar size bu yazımızda Coğrafya Konuları hakkında bilgi vereceğiz. Yazımızı okuyarak  bilgi sahibi olabilirsiniz. Su Ekosistemleri Nedir? sorusunun cevabı aşağıda sizleri bekliyor…

Su Ekosistemleri

Su ekosistemleri, denizel su ekosistemleri (okyanus, deniz) ve karasal su ekosistemleri (göl, akarsu, bataklıklar) olmak üzere ikiye ayrılır. Denizel su ekosistemleri tuzlu iken karasal su ekosistemlerinden bazı göller acı, tuzlu ve sodalıdır. Anca geri kalan karasal su sistemleri tatlıdır.

Okyanus ve Deniz Ekosistemleri

Dünyanın yaklaşık %70’ini kaplayan deniz ve okyanuslar çok büyük bir ekosistemi meydana getirir . Okyanus ve deniz ekosistemlerinin sahip olduğu enerji ve madde dolaşımı karasal ekosistemlerden farklıdır.

Ayrıca okyanus ve denizler; azot, karbon, oksijen, kükürt gibi madde döngülerinde önemli bir yere sahiptir.

Farklı canlıların yaşam alanını oluşturan okyanuslar, tür çeşitliliği bakımından oldukça zengindir. Bu yaşam alanındaki canlıların dağılımını suyun sıcaklığı, tuzluluk oranı, sudaki basınç ile ışık yoğunluğu, dalga, gelgit, okyanus akıntıları gibi faktörler etkilemektedir.

Yeryüzünün en büyük ekosistemlerinden olan okyanus ve denizlerde 200 m derinliğe kadar olan ortam, canlı çeşitliliğinin fazla olduğu bölgelerdir. Bu durumun nedeni, Güneş ışınlarının buraya kadar ulaşabilmesi ve su basıncının derinlerde yüksek olmasıdır. Işığın olmadığı alanlarda yaşamını devam ettirebilen bazı bitki ve hayvanlar, bu derinliğin altındaki ışıksız ortamda da yaşayabilmektedir.

Denizlerde fotosentez yapan fitoplanktonlar, suların yüzey kısmında yaşar. Denizlerde fotosentez olayı, suyun saydamlığına bağlı olarak yüzeyden derinlere doğru azalmaktadır. Okyanusların çoğu kesimi, canlı yaşamı bakımından pek elverişli değildir. Fosfor ve azot başta olmak üzere bitki besin maddesi bakımından fakir olan açık denizlerde canlı çeşitliliği azalmaktadır.

Kıyılarda ise karalardan taşınan besin maddelerinin açık denizlerden fazla olması canlı yaşamını çeşitlendirmiştir. Atmosferdeki ısının önemli bir kısmı okyanus akıntılarıyla taşınır. Okyanus akıntıları, iklim ve bitki örtüsü üzerinde oldukça önemli bir etkiye sahiptir. Isı dağılımının sağlanmasında rol alan okyanuslar diğer ekosistemler üzerinde de etkilidir.

Sıcak ve soğuk okyanus akıntılarının karşılaşma alanlarında plankton adı verilen bitkisel ve hayvansal tek hücreli canlıların sayısı oldukça fazladır. Dolayısıyla bahsedilen alanların biyoçeşitlilik bakımından zengin olduğunu söylemek mümkündür.

Aerosol adı verilen tuz kristalleri, okyanus ve denizlerde meydana gelen dalgalar ile patlayan hava kabarcıkları sonucu atmosfere geçer. Bulut oluşumunun kolaylaşmasını sağlayan aerosoller, aynı zamanda yağışlarla yüzeye inerek toprağın gerekli mineralleri almasında rol oynar. Yılda ortalama 150 milyon ton tuz yeryüzüne düşmektedir.

Okyanus ekosistemleri içerisinde bulunan daha küçük boyutlardaki ekosistemlerin her birinde kendine özgü canlılar yaşar. Mercan resifleri ; tropikal bölgeler ile sıcak, temiz ve sığ sularda mercan adı verilen hayvanların ölmesi sonucu bunlara ait kalıntıların birikmesiyle oluşur. Mercanlar, deniz suyu sıcaklığının yıllık ortalama 23-25 °C olduğu sığ denizlerde en uygun gelişimi gösterir.

Tropikal denizlerin verimli kesimlerinde yaşayan mercan resifleri, bu alanlarda yaşayan hayvanlar arasındaki sistematik ilişkiden hareketle bir ekosistemin oluşmasını sağlar. Mercan resifleri, canlılar için hem beslenme hem de barınma alanıdır. Bazı balıkların besinlerini mercanlar oluşturur.

Deniz altında adeta bir çalılığı andıran mercan resifleri, tropikal bölgelerin vahaları olarak adlandırılır. Mercanlarla birlikte simbiyotik (birlikte yaşayan) bir hayat yaşayan bazı algler, karmaşık bir ekosistem oluşturur. Mercan resiflerinin oluşturduğu zenginlik, farklı canlıların yaşamasına ve tür çeşitliliğinin artmasına imkân sağlar.

Akarsu Ekosistemleri

Akarsular ekosistemlerin önemli bir parçasını oluştururlar. Akarsuyun yeraltına sızan kısmı yer altı sularını, yüzeysel akışa geçen kısmı ise gölleri, denizleri, okyanusları besler. Akarsular birçok bitki ve hayvan türü için yaşam ortamı hazırlar. İnsanların bile yerleşim alanı seçiminde akarsuların rolü büyüktür. Akarsuların akış hızının azaldığı, bulanık akmadığı alanlarda biyolojik çeşitlilik daha fazladır.

Akarsu ekosistemiAkarsularda yaşayan balıklar karalarda yaşayan canlıların da besin kaynağını oluşturmaktadır. Akarsuların kaynak kesimlerinde eğim fazla akış hızı yüksektir. Bu alanlarda bazı böcek türleri ve alabalıklar yaşar. Orta kesimlerinde eğim biraz azalır ve balık türlerinde artış görülür. Eğimin daha az olduğu aşağı kesimlerinde ise planktonlar artar. Eğer akarsu denize dökülüyorsa o alanda tuzlu ve tatlı su birbirine karışır. Bu alanlar bitki ve hayvan türleri bakımından daha zengin alanlardır. Akarsu ağızları, mikroorganizmalardan balıklara, kurbağalara, bitkilere, kuşlara böceklere kadar birçok canlının barındığı yerlerdir.

Göl ve Bataklık Ekosistemleri

Göl ve bataklık gibi kara içlerindeki durgun su kütleleri de su ekosistemlerinin önemli parçaları arasındadır. Göl suları, bulundukları ortama göre belirgin fiziksel ve kimyasal farklılıklara sahiptir. Kapalı havzalarda yer alan göllerin suları, arazinin jeolojik yapısına bağlı olarak tuzlu ya da acımsıdır. Sularını bir gideğen aracılığıyla boşaltabilen göllerin suları ise tatlıdır ve bu tip göllerde ekosistem çok daha zengindir. Tatlı suya sahip göl ve bataklık ekosistemlerinde bitkisel ve hayvansal planktonlar, bakteri ve mantarlar, mikroskobik canlılar, kurbağalar, sinekler, larvalar, balıklar, çeşitli kuşlar, balıkçıllar, çeşitli böcekler, ördek, yılan, çekirge gibi hayvanlar ile sazlıklar, nilüfer, eğrelti otu, atkuyruğu ve nergis türü bitkiler bulunur (Fotoğraf 1.6). Göl ekosistemlerinin özelliklerini, gölün fiziksel ve kimyasal özellikleri belirler. Besin üretimini sağlayan fotosentez için Güneş ışığı gereklidir. Güneş ışığının etkisi belirli bir derinliğe kadar ulaşabildiğinden fotosentez olayı da gölün derinliklerine doğru gidildikçe azalır. Bu nedenle göllerin yüzeye yakın kesimlerinde besin üretimi, tüketiminden daha fazladır. Göl sularındaki sıcaklık farkı, suyun yoğunluğunu değiştirerek göl sularının dikey doğrultuda hareket etmesini sağlar. Bu hareket, besin ve oksijenin derinlere inmesini sağlar. Su sıcaklığındaki belirgin ve hızlı değişimler, kirlilik ve aşırı avlanma gibi birçok, etken göl ekosistemlerinin bozulmasına neden olur.

Yapay göller de (barajlar) su ekosisteminin parçaları arasındadır. İnsanlar tarafından kurulan barajlar, bulundukları bölgenin ekosistemini önemli ölçüde etkiler. Akarsular üzerinde barajların inşa edilmesiyle birlikte akarsu vadisinin bir kısmı göl hâline gelir. Böylece nehrin iki yakası arasındaki canlı etkileşimi azalır. Akarsuyun getirdiği organik ve inorganik materyalin baraj tabanında birikmesi sonucu barajdaki biyoçeşitlilik artarken barajdan sonraki akarsu yatağındaysa canlı çeşitliliği azalır.

 

11. Sınıf Coğrafya Konuları için Tıklayınız

11. Sınıfta Yer Alan Diğer Ders ve Konuları için Tıklayınız

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

BİR YORUM YAZIN

Soru: 10 + 6 kaçtır?


Basari Sıralamaları