Üniversite yerleştirmelerindeki hata ile ilgili soruşturma başlatıldı

Karatay

Milli Eğitim Bakanı Yılmaz, ÖSYM’nin üniversite yerleştirmelerindeki hatasına ilişkin, “Bununla ilgili kendi idari işlemlerinde soruşturmalarını başlattılar. Soruşturma neticesini ortaya çıktığında açıklayacağız.” dedi.

ÖSYM´nin, üniversite yerleştirmelerinde yaptığı hataya ilişkin değerlendirme yapması istenen Bakan Yılmaz, “Bir hata, hatanın hiçbir zaman iyisi olmaz. Birinci husus o. Keşke olmasaydı. İkinci husus, hatadan dolayı özür diledi. Özür dilemek, değerler eğitiminin bir parçasıdır. Özür dilemek, o kadar kötü bir şey değildir, onu da söyleyeyim.” dedi. Bakan İsmet Yılmaz, ÖSYM´nin, puanının yanlış hesaplandığını belirten bir kişinin itirazı üzerine inceleme yaptığını ve iki yıllık meslek yüksekokullarını etkileyen bir hatanın varlığını tespit ettiğini dile getirerek, daha sonra yanlışın düzeltildiğini söyledi.

Bakan Yılmaz, “Yapılmaması uygundur. Ancak bir itiraz olduğunda varsa bir hata, düzeltilmesi lazım. Yapılan bir hatadır. Hatadan dolayı özür dilenmiştir. Bir daha olmaması esastır. ” dedi. Mevlana´nın “Yüzde ısrar etme, doksan da olur. İnsan dediğinde noksan da olur.” sözlerini hatırlatan Yılmaz, “(Kadrolarımızın büyük kısmını bu dönemde değiştirdik) deniyor. Değişiklikten dolayı birçok kimse ilk defa görevde yer alanlar oldu. Bundan sonra olmayacağı söyleniyor. Biz de ümit ediyoruz ki olmasın. Ancak bununla ilgili kendi idari işlemlerinde soruşturmalarını başlattı. Bu soruşturma neticesi ortaya çıktığında biz de kamuoyuna bunun neden kaynaklandığını tek tek açıklayacağız.” diye konuştu.

Sınav sonuçlarının açıklanması konusunda muhtemelen kamu kuruluşlarının kendileri üzerinde bir baskı hissettiklerini ifade eden Yılmaz, “Bunlar ek puan alan öğrenciler. Dolayısıyla öğrencilerin bölümü, okulu, ek puan, ortaöğretim başarı puanları konusunda bir check-list oluşturulması lazım. Belli ki bir eksiklik oldu. Ümit ederiz ki son olur. Ancak araştırmanın neticesine bir bakalım ve neticesinde niçin, neden kaynaklandı, bunu inşallah kamuoyuna açıklarız.” ifadelerini kullandı. Konuya ilişkin hatası tespit edilen kişiler söz konusu olması halinde, istifa mekanizmasının işlenmesi gibi bir seçeneğin olup olmayacağı yönündeki bir soruya karşılık Yılmaz, “Hakkında soruşturma açılır, kimin kusuru varsa mutlaka.” dedi. Pir Sultan Abdal´ın “Bir sürçmekle at ayağı kesilmez.” sözlerini hatırlatan Yılmaz, bir gazetecinin “ÖSYM´nin ilk hatası değil.” sözleri üzerine, “Onu daha sonra bir kurala bağlarız artık, kaçıncı sürçtüğünde bu şeyin yapılması gerekli diye.” dedi.

Bakan Yılmaz, ÖSYM tarafından yapılan hataya ilişkin, şunları kaydetti: “Öğrenci Seçme Sınavı yerleştirmelerinde 64 ayrı alan ve alt dallarından mezun olan meslek lisesi mezunlarına kendi alanlarından ön lisans programlarını tercih etmeleri halinde ek puan verilmektedir. Bu nedenle bu durumdaki adaylar için hem ek puanı hem de sadece sınav puanını içeren ek puansız yerleştirme puanları hesaplanmaktadır. 2017 ÖSYS yerleştirmesinde bu işlem tüm meslek lisesi adayları için de uygulanmıştır. 8 Ağustos tarihinde açıklanan, 2017 ÖSYS yerleştirme sonuçlarında aday yerleştirmelerinde kullanılacak puanlar belirlenirken, bu 64 alanın 2´sinin yerleştirme işlemlerinde imam hatip lisesi ve sağlık astsubay hazırlama okulu mezunları ek puanlı yerleştirme puanları yerine ek puansız yerleştirme puanlarının kullanıldığı 11 Ağustos 2017 tarihinde saat 17.00 civarında kuruma yapılan itirazların incelenmesi sonucunda tespit edilmiştir. Bu tespit sonrasında gerekli güncelleme yapılmıştır. Bu güncelleme sırasında, 1110 adayın ilan edilen yerleştirmesi değişmiştir. Bu durum ilgili yerlere iletildi, bundan dolayı özür dilendi. İdari soruşturma açılacağı belirtildi. Soruşturma neticesine bakarak, inşallah bir daha böyle bir hatanın yapılmaması hepimizin ortak dileği. Hata hak doğurur mu? Doğurmaz. Öncelikle onu bilelim. Birine önce ´kazandın´ deyip de sonradan ´kazanamadın´ derseniz size güveniyor, güvenini sarsıyorsunuz. Hata hak doğurmaz onu biliyoruz ancak kurumlara güven esastır. Güveni doğru işlemler yaparak sağlarsınız. Bir hatayı düzeltmek için belki 16 tane doğru yapmak lazım. Bundan sonra çok daha dikkatli olmak lazım. Bu yapılan doğru mudur? Eksik işlem tamamlanmadan açıklanması yanlıştı ancak itiraz üzerine düzeltilmesi de doğrudur. Aksi halde itiraz da edilse ´kusura bakma artık bunun daha geri dönüşü olmaz´ deseniz o da doğru olmaz.”

Bakan Yılmaz, kurumlara olan güvenlerin esas olduğunu, güvenin de doğru işlem yaparak sağlanabileceğini vurguladı.

Sınavlarda “15 dakika” kuralı için yeni öneri

ÖSYM´nin 15 dakika kuralına ilişkin bir soru üzerine Yılmaz, “Orada da şunu söyledik. Bundan sonra şöyle yapacak; 10.00´da öğrenciyi çağıracak, sınav 10.15´te başlayacak. Dolayısıyla kendisinin de söylediği olacak. Dolayısıyla ona katılırım, sınav saati 10.00 olup da 09.45´te gelme sıkıntı olur ancak sınav saati 10.00 deyip de 10.15´te başlatırsa orada bir sıkıntı olmaz.” dedi.

“10.00´daki sınavların 10.15´de başlatılıp başlatılmayacağı” yönündeki açıklamalarına ilişkin ayrıntı vermesi istenen Yılmaz, “Bundan sonra yaparız, dedi. Uygulamasını takip edeceğiz.” ifadesini kullandı. ÖSYM´nin 15 dakika kuralınına ilişkin öğrencilerin sınav giriş belgesi almadan önce “gördüm, okudum” butonunu işaretlemesinin istendiğini hatırlatan Yılmaz, şöyle devam etti: “Görmedim, duymadım yok. Ancak 10.00´da başlayacak sınav için 09.45 kuralı bilinmesine rağmen bedenin kendi dışında bir kodlaması var. O kodlamaya uyuyor gibi. Dolayısıyla geç kalması toplum vicdanını yaraladığı konusunda herkes mutabakatta. Sınav başladıktan sonra, öğrencilerin dikkatinin dağılmaması için sınava girilmesi istenmiyor. Ne olacak? Sınavı 10.00’da söylediyseniz 10.15’de başlatın, yine aynı şey olur. 10.00´da herkes gelmiş olur, 10.15´te de sınavı başlatırsanız sınavın arasında hiç kimse gelmemiş olur. ´Bunu dikkate alacağız.´ dedi. Uygulamasını biz de takip edeceğiz.”

“Haktan daha büyük bir şey yoktur”

Türkiye´de çok iyi giden alanlardan birinin eğitim olduğuna dikkati çeken Yılmaz, “Eğer eğitim böyle iyi gitmeseydi o diğer iyilikler de olmazdı.” diye konuştu. İsmet Yılmaz, tam bağımsız olabilmek için nitelikli bilgiye sahip olunması gerektiğini belirterek, “O bilgiyi üretecek, o bilgiyi ürüne dönüştürecek bilim adamına ihtiyacımız var. O bilim adamına sahip değilseniz tam bağımsız değilsiniz demektir.” görüşünü dile getirdi. FETÖ soruşturmalarına ilişkin bir soru üzerine Bakan Yılmaz, sınavlarda soru çalma nedeniyle herhangi bir kamu kurumuna yerleşmiş olanların ilişiğinin kesildiğini, soruşturmaların sürdüğünü kaydederek, “Dolayısıyla bize bir bilgi gelirse mutlaka gereğini yaparız. Haktan daha büyük bir şey yoktur.” değerlendirmesini yaptı. Yılmaz, 15 Temmuz darbe girişiminin de müfredatta yer alacağını ve öğrencilere sosyal bilgiler, Türkçe derslerinde gösterileceğini ifade etti.

Millî Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, orta öğretime geçiş uygulamasında çok sayıda birinci çıktığı belirtilerek, bu kapsamda soru yapısının değişmesine yönelik bir çalışma olup olmadığının sorulması üzerine, bunu başarı olarak gördüğünü, fırsat eşitliğini sağladıklarını ve bundan gurur duyduklarını söyledi. Eğik ve dik yazının öğretmen isteğine bırakılması hatırlatılarak, ders kitaplarının değiştirilip değiştirilmeyeceği sorulan Yılmaz, “İlk okuma yazma dik, ondan sonra 3. ve 4. sınıfta da eğik yazı olacak. Öğrencilerimiz ikisini de görsün.” diye konuştu.

Yılmaz, evrim teorisinin müfredattan çıkarılmasına yönelik bir soru üzerine, evrime karşı olmadıklarını, bilimin bir şey söylemesi durumunda buna karşı olmanın mümkün olmadığını kaydetti. Bu konunun, bu eğitim seviyesinde verilmemesi gerektiğini, konunun ortaöğretim seviyesinin üstündeki eğitimde verilmesinin uygun olarak belirlendiğini dile getiren Yılmaz, yeni müfredatta biyoloji, fen bilimleri derslerinde de evrim aile grubu içerisine giren konuların ele alındığını bildirdi.

Yılmaz, müfredatta disiplinler arası ilişkilere bakılarak çeşitli değişiklikler yapıldığını, yine bu kapsamda bazı konuları bir üst eğitim kurumuna bıraktıklarını anlatarak, “Bizim kategorik olarak bir karşıtlığımız yok. Ancak kesinlikle burada var oluşa ilişkin bir öneri koyuyorsunuz. Bunun için de insanın bir felsefi birikiminin olması lazım. Bilimsel temeli sağlam olsun, felsefeyi alsın, ondan sonra istediği şeyi bir üst öğretim kurumunda alsın.” ifadelerini kullandı.

Cihat kavramının müfredata alınmasına yönelik de Yılmaz, “Cihat normalde kötü bir kelime değildir. Çok iyi bilinmiyor normalde. Velilerin kaygısı, ´Bunları kim öğretecek ve doğru öğretilecek mi´…” dedi. “Cihat denilince sosyal medyada kötü görüntüler çıkıyor. Dolayısıyla da bunun için nasıl bir yol izleyeceksiniz?” sorusu üzerine Bakan Yılmaz, bu bilinmezliği ortadan kaldırmanın Milli Eğitim Bakanlığı´nın görevi olduğunu belirterek, “Öğretmenlerimize biz bir çerçeve koyduk. ´İslam bir orta yoldur´ diyoruz. ´Aşırılıklardan kaçınır´ diyoruz. İkincisi, adı barış dini olan İslam, barıştan geliyor. Barış dini olan bir dinin bir kelimesi savaşa, kırmaya, dökmeye getirilebilir mi?” diye konuştu.

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

BİR YORUM YAZIN

Soru: 10 + 6 kaçtır?


Basari Sıralamaları